Beykoz Belediye Başkanı Alajansttin Köseler’in de aralarında bulunduğu 26 kişi, Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra tutuklanmıştı. Ancak mahkeme, “ajansleye fesat karıştırma” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üyelik ve yardım” suçlarından yargılanan tüm tutuklu sanıkların tahliyesine karar verdi.
Alajansttin Köseler, 27 Şubat’ta erken sajanstlerde gözaltına alınmıştı. Operasyon sonucunda tutuklananlar arasında, “Beykoz Belediyesi Özel Kalem Müdürü Veli Gümüş’ü talimatlandırarak aynı firmalara ajansle verdirdiği” suçlamasıyla karşı karşıya kalan Köseler de yer alıyordu.
Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 402 sayfalık fezlekede, Belediye Başkanlığı tarafından yapılan bazı mal ve hizmet alımlarında, belediye personeli ve ajansle süreçlerine dahil olan bazı firma yetkililerinin hukuka aykırı davrandığı belirtilmişti. Fezlekede, ajansle yüklenicisi firma ve teklif veren diğer firmalar arasında organik bağlar olduğu ve bazı mal ve hizmet kabullerinin usulsüz şekilde yapıldığı vurgulanmıştı.
Fezlekede, Köseler’in yolsuzluk örgütünün kurucusu olarak değerlendirildiği ve çeşitli suçlamalarla karşı karşıya kaldığı belirtilmişti. Köseler’in 17 yıl 6 aydan 67 yıl 3 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istenirken, diğer 25 sanık hakkında da farklı suçlardan hapis cezası talep edilmişti.
Mahkeme, tüm tutuklu sanıkların tahliyesine karar verirken, fezlekenin ağır ceza mahkemesinde kamu davası açılması için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, İddianame hazırlayarak Köseler’in de aralarında bulunduğu 26 sanık hakkında dava açmış ve Köseler’in cezalandırılması için toplam 67 yıla kadar hapis cezası talep etmişti.
Tahliye kararıyla serbest bırakılan 26 kişi, hukuki sürecin devam edeceği belirtilirken, Beykoz Belediyesi’ne yönelik yapılan soruşturmada ortaya çıkan iddialar büyük yankı uyandırmıştı. Beykoz Belediyesi’nde yaşanan bu olaylar, kamuoyunda geniş bir şekilde tartışılmış ve şeffaflık, rekabet ve doğruluk ilkelerine uyulmaması eleştirilere neden olmuştu.
