13. Cumhurbaşkanlığı seçiminde sandığa adım adım gidilirken, millet ittifakı tarafından imzaların atıldığı ve adayın belli olduğu bilgisi gelince, artık herkes adayı öğrenmek için gün sayıyor diyebiliriz.
Hummalı toplantılar, kapalı kapılar ardında ki diplomasi süreci ve yapılan tartışmalar neticesinde ortak karara varılması sonucu artık taraflar belli olurken, seçim trafiğinin hat safhaya çıkması bekleniyor.
Öte yandan Saadet Partisi ev sahipliğinde gerçekleşen toplantı neticesinde ortaya atılan başka iddialar da yok değil.
İyi Parti ile CHP arasında adaylık anlaşmazlığı iddiaları gündeme bomba gibi düşerken, gözler Meral Akşener’in “Acaba Kılıçdaroğlu adaylığını istemiyor mu?” sorusunu akıllara getiriyor.
İyi Parti tarafından henüz yapılan bir açıklama olmadığı gibi, uzman gazeteci ve siyasetçilerin görüşleri bu yönde diyebiliriz.
Tüm Türkiye’nin beklediği toplantının bir diğer iddiası ise, geçiş süreci yol haritasında ortak anlayışta bulunmuş olsalar da ağırlıklı aday isminin Kılıçdaroğlu olması yönünde.
Diğer partilerin herhangi bir itirazı var mı bilinmez ama okların yöneldiği Akşener sahasından paylaşılan bir anekdot söz konusu değil.
Adaylık yarışında Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu gibi isimlerin anılması beklenirken, tam 13 seçimdir yarışı kaybeden Kılıçdaroğlu’na olan güven potansiyelinin hayli düştüğü söylenebilir.
06 Mart Pazartesi günü yine Saadet Partisi ev sahipliğinde açıklanacak adayın kim olduğu o güne dek sır gibi saklanırken, tüm partilerin ortaklaşa yaptıkları basın toplantısında yüzlerin gülmesi gözlerden kaçmayan bir diğer ayrıntı idi.
İstenen ve beklenen bir sonuç elde edilir mi bilinmez ama; 14 Mayıs 2013 günü sandıktan zaferle çıkacak kişinin ülke birlik, beraberlik ve bütünlük değerlerine yakışır bir ismin olması tüm ülkenin ortak isteği.
Dileriz yarınlara daha özgür, güçlü ve birlik uyanacağımız günlere erişiriz.