İsrail- İran savaşının 10. gününde beklenen gerçekleşti. ABD, Fordo, Natanz ve İsfahan nükleer tesislerini 30 Tomahawk füzesiyle vurdu. Saldırı sonrası ABD Başkanı Donald Trump, İran’ın ana nükleer zenginleştirme tesislerinin tamamen yok edildiğini açıkladı. Trump, “Sizlere bu gece bildirebilirim ki, saldırılar muhteşem bir askeri başarıydı. İran’ın önemli nükleer zenginleştirme tesisleri tamamen ve eksiksiz bir şekilde yok edildi” dedi.
ABD’nin saldırısının ardından nükleer tesislerin durumu merak konusu oldu. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine gece düzenlediği saldırıların ardından Fordo dahil tesis dışı radyasyon seviyelerinde herhangi bir artış olmadığını bildirdi. Ajansın açıklamasında “Fordo dahil İran’daki üç tesise düzenlenen saldırıların ardından UAEA, şu ana kadar tesis dışı radyasyon seviyelerinde bir artış bildirilmediğini teyit etmektedir.” ifadesi kullanıldı. Açıklamada, daha fazla bilgi edinildikçe İran’daki durumla ilgili UAEA tarafından daha ileri değerlendirmelerin yapılacağı belirtildi.
Yukarıdaki olaylar, dünya genelinde büyük endişeye yol açtı. Nükleer tesislerin vurulması, bölgede gerilimi artırdı ve olası bir savaşın işaretlerini verdi. İran’ın nasıl bir adım atacağı merak konusu olurken, ABD’nin de olası bir karşılık için hazır olduğu belirtiliyor.
İran ve ABD arasındaki gerilim, son dönemde artarak devam ediyordu. ABD’nin İran’a yaptırımları ve bölgedeki askeri varlığını artırması, İran’ın da nükleer fajansliyetlerini sürdürmesi ilişkileri gerginleştirmişti. Bu durum, bölgede istikrarsızlığa yol açarken, uluslararası toplum da endişeyle gelişmeleri takip ediyordu.
ABD’nin İran’a yönelik saldırısı, uluslararası kuruluşlar tarafından da yakından takip ediliyor. Nükleer tesislerin vurulması, sadece bölgedeki değil, dünya genelinde de büyük endişe yaratıyor. Nükleer savaş ihtimali, dünya barışını tehdit ederken, diplomatik çabaların artırılması gerektiği belirtiliyor.
İran’ın nükleer programı, uluslararası anlaşmalar çerçevesinde denetleniyordu. Ancak ABD’nin çekilmesi ve yaptırımların artırılması, İran’ı nükleer fajansliyetlerini sürdürmeye yöneltmişti. Bu durum, bölgedeki tansiyonu yükseltirken, uluslararası toplumun da endişesini artırmıştı.
ABD’nin İran’a yönelik saldırısı, bölgedeki dengeleri değiştirebilir. İran’ın nasıl bir adım atacağı belirsizliğini korurken, ABD’nin de olası bir karşılık için hazır olduğu belirtiliyor. Bu durum, bölgede yeni bir çatışmanın fitilini ateşleyebilirken, uluslararası toplumun da tepkilerini çekebilir.
İran-ABD ilişkilerindeki gerilim, bölgeyi ve dünyayı tehdit eden bir boyuta ulaşmış durumda. Nükleer tesislerin vurulması, sadece bu iki ülkeyi değil, tüm dünyayı etkileyebilecek potansiyele sahip. Diplomatik çabaların artırılması ve bölgedeki gerilimin azaltılması için uluslararası toplumun birlikte hareket etmesi gerekiyor.