Ağır Ekonomi programının son bölümünde Prof. Dr. Haluk Levent ve Öner Günçavdı, Türkiye ekonomisini “Alice Harikalar Diyarında” metaforu üzerinden değerlendirdi. Programda, açıklanan ekonomik verilerle halkın günlük yaşamındaki gerçeklik arasındaki fark, enflasyon ve siyasi-ekonomik tercihlerin sonuçları ele alındı.
Levent, ekonomi yönetiminin soyut rakamlarla hareket ettiğini, buna karşın asgari ücret civarında geliri olan vatandaşların durumunu “Dante’nin Cehennemi”ne benzetti. Levent, sosyal yardımlar ve fiyat artışlarına yönelik politikaların bu uçurumu azaltması gerektiğini ancak yönetimin böyle bir adım atacak izlenim vermediğini ifade etti.
Fiyat endekslerinde gerçeklikten kopukluk
Programda TÜİK’in yayımladığı enflasyon grafikleri incelendi. Levent ve Günçavdı, temel gıda, doğalgaz, kira ve ulaştırma fiyatlarındaki artışlara dikkat çekerek resmi verilerle sahadaki fiyatların farklılık gösterdiğini belirtti. Levent, en düşük artış gösteren gıda alt grubunun bile genel endeksin %25 üzerinde olduğunu söyledi:
“Ekmek, et, süt, peynir, meyve ve sebzeler gibi temel gıda ürünlerinde fiyat artışları halkın pazarda gördüğü seviyeleri yansıtıyor. TÜİK’in ortalama hesaplamaları bile bu artışları tam yansıtmıyor. Et fiyatı ise genel enflasyonun neredeyse %60-75 üzerinde.”
Mehmet Şimşek’in açıklamaları eleştirildi
Levent ve Günçavdı, eski ekonomi bakanı Mehmet Şimşek’in Türkiye’nin satın alma gücüne göre dünyanın 11. büyük ekonomisi olduğu ve memur, asgari ücretli ile emekli maaşlarının dolar bazında yükseldiği yönündeki açıklamalarını tartıştı. Günçavdı, vatandaşın temel ihtiyaçlara ulaşmak istediğini vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Millet dolar almak istemiyor. İnsanlar domates, biber, et ve ekmek almak istiyor. Bu nedenle fiyat artışlarını dolar üzerinden karşılaştırmak, gerçeği saptırmaktır. Göreli fiyat hesabıyla manipülasyon yapılıyor.”
Programda öne çıkan mesaj, ekonomik göstergeler ile halkın günlük yaşamındaki fiyat deneyimi arasında ciddi bir fark olduğuydu.