Profesyonel Yardım Alın: Doğum sonrası depresyon teşhis edildiğinde, bir sağlık profesyonelinin yardımını almak çok önemlidir. Psikiyatrist, psikoterapist veya terapist size uygun tedavi seçeneklerini değerlendirmenize yardımcı olabilir.

Terapi: Bilişsel davranış terapisi (BDT) veya kişilerarası terapi, doğum sonrası depresyonun tedavisinde etkili olabilir. Terapi, duygusal destek sağlamak, stresle başa çıkmak ve olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmek için kullanılır.

İlaç Tedavisi: Bazı durumlarda, ilaç tedavisi doktor tarafından önerilebilir. Ancak, özellikle emzirme döneminde ilaç kullanımı konusunda doktorunuzla dikkatli bir şekilde konuşmalısınız.Doğum Sonrası Depresyon (1)Sosyal Destek: Aile ve arkadaşlarınızdan destek almak, duygusal olarak daha iyi hissetmenize yardımcı olabilir. İnsanlarla açık iletişim kurarak hislerinizi paylaşmak önemlidir.

Kendinize İyi Bakın: Kendinize fiziksel ve duygusal olarak iyi bakmak, doğum sonrası depresyonla başa çıkmada önemlidir. Sağlıklı bir diyet, düzenli egzersiz ve yeterli uyku bu konuda yardımcı olabilir.

Zaman Ayırın: Kendinize zaman ayırmak ve kendinize özel aktiviteler yapmak, ruh halinizi iyileştirebilir.

Annelik Destek Gruplarına Katılın: Doğum sonrası depresyonla başa çıkmak için destek gruplarına katılmak, benzer deneyimleri paylaşmak ve destek bulmak için iyi bir yoldur.

Partnerinizle İletişim Kurun: Partnerinizle açık ve dürüst bir iletişim sürdürmek, bu zorlu dönemi birlikte atlatmanıza yardımcı olabilir.

Vajinada Kaşıntının Psikolojik Etkileri Vajinada Kaşıntının Psikolojik Etkileri

Olumsuz Düşünce Kalıplarını Tanıyın ve Değiştirin: Olumsuz düşünce kalıplarınızı tanıyarak ve bunları daha pozitif düşüncelerle değiştirerek ruh halinizi iyileştirebilirsiniz.

İyi Bakım ve Kendi Kendine Sevgi: Kendinizi suçlu hissetmek yerine, kendi kendinize sevgi ve anlayış göstermeyi deneyin. Bu sürecin zorlu olduğunu kabul edin ve kendinizi eleştirmek yerine destekleyin.

Doğum sonrası depresyonun her birey için farklı olduğunu ve herkesin farklı bir iyileşme süreci yaşadığını unutmayın. Profesyonel yardım almak ve kendinize iyi bakmak, bu süreci daha yönetilebilir hale getirmenize yardımcı olacaktır.


Doğum sonrası depresyon (DSD), doğumdan sonraki dört hafta içinde ortaya çıkan bir duygu durum bozukluğudur. Bu durum, semptomlar arasında çökkün duygu durum, ilgi kaybı, hayattan zevk alamama, yeme bozukluğu, kilo değişiklikleri, uyku sorunları, enerji düşüklüğü, değersizlik hissi, suçluluk duygusu, odaklanma güçlüğü ve intihar düşünceleri gibi belirtilerle kendini gösterir. DSD, genellikle kaygı bozukluğu ile birlikte görülür.

Annelik hüznü ile karıştırılmamalıdır. Annelik hüznü, doğum sonrası ilk iki hafta içinde gözlenen ve hormonal değişikliklerle toplumsal baskılardan kaynaklanan geçici bir durumdur. Annelik hüznü yaşayan anneler genellikle intihar düşünceleri taşımazlar ve bebeklerine bakım verebilirler.

DSD'nin nedenleri arasında genetik faktörler, stresli hamilelik, düşük sosyal destek, madde kullanımı, zorlu doğum, hormonel değişiklikler ve yeni doğan bebekle başa çıkma stresi yer alır.

Tedavi seçenekleri arasında terapi (örneğin, bilişsel davranış terapisi), ilaç tedavisi (doktor tavsiyesiyle) ve sosyal destek bulunur. Sosyal destek, annenin psikolojik iyiliği ve bebek bakımını olumlu yönde etkileyebilir. Bu süreç, annenin yeteneklerinin değerlendirilmesi (değer güvencesi) ve yanında birilerinin olacağına güven duyması (güvenilir ittifak) ile daha iyi atlatılabilir.

Doğum sonrası depresyon, profesyonel yardım, sosyal destek ve kişisel bakım ile aşılabilir bir durumdur. Bu süreçte yardım almak ve kendinize iyi bakmak önemlidir.

Editör: Kader GÜL