SES Partisi Genel Başkanı Ayhan Bilgen, 'Şahsiyet' dizisinin final bölümünde yaşanan bir sahneye karşı açıklamalarda bulundu. Dizinin son sezonunda, 90'lı yıllarda geçen bir mahkeme sahnesinde, Kürtçe'nin 'bilinmeyen bir dil' olarak anıldığına dair Bilgen'in tepkisi, önemli bir tartışma başlattı.
Dilin Tanımlanışı ve Toplumsal Etkileri
Sahnedeki olay, 90'lı yıllarda geçen bir mahkeme duruşmasını konu alıyor. Mahkeme katipliği yapan Agah Beyoğlu karakteri, bir davada Kürtçe konuşan kadın sanık için çeviri yapmak istiyor. Ancak mahkeme başkanı, Türkçe bilmeyen kadının söylediklerinin çevrilmesine izin vermiyor ve Kürtçe'nin 'bilinmeyen bir dil' olarak kayda geçirilmesini talep ediyor. Bu durum, dilin ve kültürün toplumsal kimlik üzerindeki etkilerini gündeme getiriyor.
Ayhan Bilgen'in Tepkisi: Dilin Politikleşmesi ve Kimlik Çatışmaları
Ayhan Bilgen, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda, devlet televizyonunun yıllardır Kürtçe yayın yaptığını hatırlatarak, sahnenin nasıl bir tezgah olduğunu sorguluyor. İnanç dünyası ve dil üzerinden kimlik çatışmalarının körüklenmeye çalışıldığını ifade eden Bilgen, ayrımcılığın hangi amaçlara hizmet ettiğini sorguluyor.
Kültürel Çeşitliliğin Önemi
Dizi sahnesi, 90'lı yıllarda yaşanan gerçek bir durumu yansıtıyor olabilir, ancak dilin ve kültürün politika aracı olarak kullanılması, günümüzde de geçerliliğini koruyan bir konudur. Kültürel çeşitliliğin önemini vurgulayan Bilgen, dilin bilinçli bir şekilde 'bilinmeyen' ilan edilmesinin, toplumsal çeşitliliğin reddedilmesine yol açabileceğine dikkat çekiyor.
Toplumsal Ayrımcılık ve Dil Politikaları
Ayhan Bilgen'in değindiği noktalardan biri de toplumsal ayrımcılık ve dil politikaları arasındaki ilişki. Kürtçe'nin 'bilinmeyen bir dil' olarak nitelendirilmesi, dilin ötesinde bir toplumsal ayrımcılık politikasına işaret ediyor olabilir. Dilin, kimlik ve aidiyet duygularını güçlendiren bir araç olduğunu savunan Bilgen, bu tür politikaların toplumsal bütünlüğü zayıflatabileceğine dikkat çekiyor.
Ayhan Bilgen'in Politik Yaşamı ve SES Partisi
HDP'de Eş Genel Başkan Yardımcılığı, milletvekilliği, parti sözcülüğü ve Kars Belediye Başkanlığı gibi önemli görevleri üstlenen Ayhan Bilgen, yerine kayyım atanarak cezaevine gönderilmişti. Bilgen, cezaevinden çıktıktan sonra SES Partisi'ni kurarak siyasi yaşamına devam etti. Bu süreç, Bilgen'in politik mücadelesinin ve toplumsal hassasiyetinin bir yansımasıdır.
Dilin Gücü ve Toplumsal Sorumluluk
Ayhan Bilgen'in tepkisi, dilin sadece bir iletişim aracı olmanın ötesinde, toplumsal kimliğin ve aidiyetin bir parçası olarak görülmesi gerektiğine dair bir çağrıdır. Dilin politikleştirilmesi ve ayrımcılığa araç olarak kullanılması, toplumsal bütünlüğü zayıflatabilir. Kültürel çeşitliliğin ve dilin önemini vurgulayan Bilgen, bu konudaki hassasiyetiyle bilinir.
