HSBC analistlerine göre, Türkiye’nin savunma sanayisi ve inşajanst sektörleri, sıcak çatışmaların arttığı ve ticaret savaşlarının kızıştığı bir ortamda dikkat çeken fırsatlar sunuyor. Banka analistleri, hem Ukrayna hem de Suriye’de Türkiye’nin bekleyen fırsatlara işaret ederek, stratejik konumunun önemini vurguladılar.
HSBC’nin analizine göre, Türkiye Ukrayna, Gazze, Lübnan ve Suriye gibi bölgelerdeki olası yeniden inşa çabalarından fayda sağlayabilecek konumda bulunuyor. Örneğin, Lübnan’ın savaş sonrası yeniden yapılanma maliyeti yaklaşık 25 milyar dolar iken, Suriye için bu rakam 400 milyar ila 1 trilyon dolar arasında değişiyor. Ayrıca, savaş öncesi dönemde Türkiye’nin çimento ihracatının yüzde 15’i Suriye’ye yapılırken, bu oranın bugün yüzde 4’e düştüğü belirtildi.
HSBC, Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna ile güçlü ilişkilerini sürdürdüğünü ve kalıcı bir ateşkes durumunda Dünya Bankası’nın maliyetinin 500 milyar doları aşacağını öngördüğü yeniden inşa projelerinden pay alabileceğini ifade etti. Bu durumun çimento ve çelik üreticileri gibi inşajanstla ilişkili sektörler için olumlu bir gelişme olacağı belirtildi.
Savunma sanayii ise bir diğer önemli alt sektör olarak öne çıkıyor. HSBC analistlerine göre, Avrupa Birliği’nin savunma bütçelerini artırmaya yönelik çabaları, Türkiye’nin savunma ve havacılık ihracatına olumlu etki yapacak. 2024 yılında Türkiye’nin savunma ve havacılık ihracatının yüzde 29 artarak 7,1 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Analistler, Türk hisse senetleri için temel uzun vadeli katalizörün geçerliliğini koruduğuna inanarak, Türkiye’nin ekonomik politikalara bağlılığının fırsatlar sunmaya devam edeceğini belirttiler.
HSBC ayrıca, Türkiye’nin bu yıl 65 milyon ziyaretçiyi ağırlamayı beklediğini ve 2024 yılında bu rakamın 62,3 milyona düşeceğini hatırlattı. Rusya, Ukrayna ve İsrail gibi bazı kilit pazarların yeniden açılmasının, yabancı ziyaretçi trafiği açısından destekleyici bir etki yaratacağına dikkat çekildi.
HSBC analistleri Türkiye’nin savunma sanayisi, inşajanst sektörü ve turizm gibi alanlarda önemli fırsatlarla karşı karşıya olduğunu belirtiyorlar. Türkiye’nin stratejik konumu ve güçlü ilişkileri, gelecekteki yeniden inşa projelerinden ve artan savunma harcamalarından faydalanmasına olanak tanıyabilir. Bu nedenle, banka Türkiye’nin ekonomik büyüme potansiyeline ve uzun vadeli yatırım fırsatlarına güvenlerini koruyor.
