Akbaş köyünde bulunan 500 yıllık dev çınar ağacı, Bartın’da büyük bir heyecan yarattı. Köylüler tarafından fark edilen ağaç, il Çevre ve Orman Müdürlüğü’ne bildirildi ve yapılan incelemeler sonucunda gövde çapının 478 santimetre olduğu belirlendi. Ağacın anıt ağaç olarak tescil edilerek koruma altına alınması için çalışmalar başlatıldı ve ziyarete açılması planlandı.
Bartın Valisi Nurtan Arslan da bölgeye gelerek ağacı ziyaret etti. Arslan, ağacın Türkiye’nin en büyük ve en yaşlı ağaçlarından biri olabileceğini belirtti ve Bartın Üniversitesi ile koordineli bir şekilde yaş tespiti çalışmalarının yapılacağını açıkladı. Vali Arslan, ağacın turizme kazandırılması için gerekli çalışmaların yapılacağını vurguladı.
Bartın iline büyük bir değer katan bu dev çınar ağacı, doğa turizmi ve eko turizm açısından da önemli bir potansiyele sahip olduğu için korunması ve ziyaretçilere açılması planlanıyor. Orman teşkilatı, ağacın tescili için Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’na başvuruda bulunmuş ve süreç devam etmektedir.
Bu muazzam ağacın varlığı, Bartın’ın doğal güzelliklerine bir yenisini eklemiş ve bölgeye ayrı bir değer katmıştır. Vali Arslan ve diğer yetkililerin ağaca verdiği önem, doğanın korunması ve turizme kazandırılması konusundaki kararlılığın bir göstergesidir. Bartın, bu tür doğal miraslara sahip çıkarak sürdürülebilir turizm anlayışını benimseyen şehirlerden biri olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.
Dev çınar ağacı, sadece bir bitki değil, aynı zamanda Bartın’ın tarihini, doğal yaşamını ve kültürel kimliğini temsil eden bir sembol haline gelmiştir. Bu nedenle ağacın korunması ve turizme kazandırılması, sadece bir doğa olayı olarak değil, aynı zamanda bir kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılması için de önemli bir adımdır.
Bartın halkı ve yetkililer, bu eşsiz doğal güzellikleri korumak ve tanıtmak için el ele vererek çalışmalarını sürdürmelidir. Dev çınar ağacı gibi doğal miraslar, sadece bugünkü neslin değil, gelecek nesillerin de sahip çıkması gereken birer hazine olarak görülmelidir. Bartın’ın bu tür doğal zenginliklerini koruyarak ve turizme kazandırarak, kent ekonomisine ve kültürel dokusuna katkı sağlayabilir.