Sosyal medya ile arası kötü olan var mı?
Kullanım yaşının 10’lara dek düşmesi aslında tehlike çanlarının çaldığına işaret ederken, işin uzmanlarından peş peşe uyarılar gelmeye devam ediyor.
Değişen alışkanlıklarımız, git gide tembelleşen bedenlerimiz ve merakımıza yenik düşmemiz sonucu kendimize yaptığımız en büyük kötülüğün, gün içerisinde aşırıya kaçan sosyal medya zaman algısı diyebiliriz. Her ruh halimizi paylaşarak öte yandan kazanç kapısı olarak da görülmneye devam ediyor. Hal böyle iken 2016 yılında hayatımızın merkezine konuşlanan Tiktok ile dönemin gençleri adeta arayış içerisinde diyebiliriz.
Çekilen müstehçen videolar, ahlak sınırlarını zorlayan talepler ve dahası.
Bireyleri kötü etkilemesinin ötesinde yanlış taraflara sevk etmesi ve veri güvenliğinin neredeyse hiç sağlanmaması Avrupa Perlomentosunun gözünden kaçmadı.
“Siber Güvenlik Endişesi” gerekçesi ile tüm akıllı cihazlardan silinmesi gerektiğine karar verildi.
Bu karar yaklaşık 10 Bin AP çalışanına e-posta ile iletilirken süre sınırı dahi getilidi.
20 Mart tarihine dek uygulamayı silmeyen veya şahsi olan-olmayan tüm cihazlardan aktif giriş yapan tüm çalışanlarının iş akdini fesh edeceğini belirten parlemanto, işin ciddi boyutunu gözler önüne serdi.
“Bu Yaptırım Normal Mi?”
Avrupa Parlemantosundan önce ABD Hükümeti tarafından atılan adımlardan birisi; Tiktok yasağı idi.
Tiktok’un resmi hizmet için kullanılan cihazlar dahil tüm ekipmanlardan silinmesi kararını veren ABD, hem kişilerin ruh ve zihin salığının korunması hem de veri-data güvenliğini sağlarken ülke genelinde şiddet, fuhuş, haksız kazanç ve kötü etkileme gibi sorunların yaşanmaması adına önlem niteliğinde bir eylem olduğunu iletmişti.
Ülkelerin halkın bütünlük ve birlik içerisinde ki refah düzeyini bozmaya teşebbüs eden herhangi bir hamlede tam yetkisi olduğundan, Tiktok ve benzeri tüm sosyal medya erişimlerinin kısıltlandırılması ve hatta tamamen kaldırılması kararı vermesi olağandır.
