Cemreler, baharın müjdecisi olarak bilinir ve havaya, suya ve toprağa sırasıyla düşer. Bu düşüşlerle birlikte havalar ısınır, sular canlanır ve topraktaki tohumlar uyanır. İşte cemrelerin düşme tarihleri ve bu olayın kültürümüzdeki yeri.Cemre

Cemreler, baharın habercisi olarak kabul edilen ve havaya, suya ve toprağa sırasıyla düştüğüne inanılan doğa olaylarıdır. İlk cemre 19-20 Şubat tarihlerinde havaya düşerken, ikinci cemre 26-27 Şubat'ta suya, üçüncü cemre ise 5-6 Mart'ta toprağa düşmektedir. Cemrelerin düşmesiyle birlikte havalar ısınmaya, sular canlanmaya ve topraktaki tohumlar uyanmaya başlar. Bu doğa olayı, Türk kültüründe de önemli bir yer tutar. Halk arasında cemrelerin düşmesiyle Hıdırellez ve Nevruz kutlamaları başlar. Ayrıca, Osmanlı döneminde Divan şairleri cemre zamanlarında övgü şiirleri yazardı. Cemrelerin düşüşü, doğa ile insan arasındaki bağı güçlendiren ve baharın gelişini müjdeleyen anlamlı bir olaydır.Cemre (1)

Cemre Nedir?

Arapça kökenli olan "cemre" kelimesi, özünde "ateş" anlamına gelir. Ancak halk arasında cemre, sıcaklığın artması olarak bilinir. İlkbahar başlamadan önce 7 gün arayla havaya, suya ve toprağa düştüğüne inanılır. Bu düşüşler sonucunda hava, su ve toprak ısınarak baharın habercisi olur.

Cemrelerin Düşme Tarihleri

  1. Havaya Düşen Cemre: 19-20 Şubat'ta düşer. Bu cemrenin düşmesiyle havalar ısınmaya başlar ve kışın etkileri azalır.

  2. Suya Düşen Cemre: 26-27 Şubat'ta suya düşer. Bu cemrenin düşmesiyle birlikte sular ısınır ve canlanır.

    Malatya’nın Yeşilyurt İlçesinde 4,2 Büyüklüğünde Deprem Meydana Geldi Malatya’nın Yeşilyurt İlçesinde 4,2 Büyüklüğünde Deprem Meydana Geldi
  3. Toprağa Düşen Cemre: 5-6 Mart'ta toprağa düşer. Bu cemrenin düşmesiyle topraktaki tohumlar uyanır ve filizlenmeye başlar.Cemre (2)

Cemrelerin düşme tarihleri, geleneksel Türk kültüründe de önemli bir yer tutar. Halk arasında cemre düşmesiyle birlikte Hıdırellez ve Nevruz kutlamaları başlar. Osmanlı döneminde Divan şairleri, cemre zamanlarında önemli kişilere övgü şiirleri yazardı. Bu şiirlere "cemreviye" denirdi.

Editör: Kader GÜL