Yolsuzluk soruşturması kapsamında, “suç örgütü kurmak ve yönetmek”, “ajansleye fesat karıştırma”, “rüşvet almak”, “irtikap” ve “kişisel verileri ele geçirmek” suçlarından 5 şüpheli ile “suç örgütüne üye olmak”, “rüşvet almak” ve “rüşvet vermek” suçlarından 84 zanlının tutuklanması talebiyle hakimliğe sevk edildiği işlemler sonuçlandı. Hakimlik, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık’ın da aralarında bulunduğu 48 şüphelinin tutuklanmasına karar verirken, 41 zanlı hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmasını kararlaştırdı. Başsavcılığın bazı serbest bırakma kararlarına itiraz edeceği belirtildi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü ve DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, tutuklama kararlarına tepki göstererek, “Bu bir hukuk değil, adeta intikam operasyonudur. Bu karar, demokratik siyaseti tasfiye etme, muhalefeti susturma ve toplumu sindirme girişimidir” dedi. Beştaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda tutuklamaları kınayarak, “Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının tutuklanması, halkın iradesine yönelik açık bir müdahaledir, kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
Beştaş, adaletin olmadığı bir ülkede yalnızca baskı ve zulmün hüküm sürdüğünü belirterek, hukuksuzluğa karşı sessiz kalmayacaklarını vurguladı. Demokrasiye ve barışa sahip çıkacaklarını, dayanışma içinde direneceklerini ve kararlılıkla mücadele edeceklerini söyledi.
Tutuklama kararlarına ilişkin olarak DEM Parti’den ilk tepki geldi. İmamoğlu’nun tutuklanmasına ilişkin yapılan açıklamada, adaletin yerine getirilmediği ve demokratik siyasetin tasfiye edilmeye çalışıldığı ifade edildi. Kararın intikam operasyonu olduğu belirtilerek, hukuksuzluğa karşı sessiz kalmayacaklarının altı çizildi.
Öte yandan, tutuklanan şüpheliler arasında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık’ın yanı sıra birçok siyasi ismin bulunması dikkat çekti. Tutuklama kararlarına tepki gösteren siyasi çevreler, hukukun siyasi amaçlar için kullanıldığını savunarak, adaletin yerini bulması gerektiğini vurguladı.
Yolsuzluk soruşturması kapsamında yapılan tutuklamalar, siyasi gündemi sarsarken, adaletin tarafsız ve objektif bir şekilde işlemesi gerektiği konusunda endişeleri artırdı. Siyasi otoritenin yargıya müdahalesi konusunda ise dikkatli olunması gerektiği ve hukukun üstünlüğünün korunması gerektiği vurgulandı.