İstanbul Üniversitesi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını iptal etti. Bu karar hem Türkiye’de hem de dünya genelinde büyük yankı uyandırdı. İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a rakip olabilecek bir figürün siyasi sahneden çıkarılması olarak yorumlandı.
Bloomberg, bu gelişmeyi Erdoğan’ın desteklediği adayı mağlup ederek 2019’daki İstanbul seçimlerini kazanan İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı için güçlü bir aday olarak görüldüğünü belirtti. Ancak üniversite diplomasının iptal edilmesi, İmamoğlu’nun siyasi yarışa katılmasını engelleyebilir. Haberde ayrıca, İmamoğlu’nun hukuki süreç başlatacağı ancak bu sürecin Anayasa Mahkemesi’ne kadar uzayabileceği ve yıllar sürebileceği vurgulandı.
Reuters ise İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesini, İstanbul Üniversitesi’nin Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) yönetmeliklerine aykırılıklar nedeniyle gerçekleştirdiğini duyurdu. Associated Press (AP) ise yaşanan gelişmeyi siyasi amaçlı bir hareket olarak nitelendirdi ve Erdoğan’ın bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminde rakibi olan İmamoğlu’nun engellenmeye çalışıldığını belirtti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu’nun lisans diplomasının sahte olduğuna dair ihbarlar üzerine soruşturma başlatmıştı. Yapılan incelemeler sonucunda, İmamoğlu’nun diplomasının sahte olduğuna dair tespitler ortaya çıkmış ve resmi belgede sahtecilik suçundan soruşturma başlatılmıştı. İmamoğlu’nun ifadesi alınmış ve detaylı bir inceleme başlatılmıştı.
Başsavcılık, YÖK’ün araştırma raporunda belirtilen hususlar doğrultusunda İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne yazı göndermişti. Raporda, İmamoğlu’nun yatay geçiş işlemlerinde yabancı ülkedeki yükseköğretim kurumlarının tanınmış olması gerektiği belirtilmiş ve bu kriterlere uyulmadığı tespit edilmişti. İmamoğlu’nun öğrenimine ilişkin belgelerin incelenmesi için Üniversite’den gerekli bilgiler talep edilmişti.
Bu gelişmelerin ardından İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi dünya genelinde de yankı uyandırdı. İmamoğlu’nun siyasi geleceği ve Erdoğan’a karşı çıkışı konusundaki potansiyeli sorgulanmaya başlandı. Bu olay, Türkiye’deki siyasi atmosferde önemli bir gelişme olarak değerlendirildi ve uzun süre konuşulmaya devam edecek gibi görünüyor.