İstanbul Finans Merkezi Açılış Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İFM ile Türkiye yıllardır dışlandığı alanda artık ben de varım diyebilme iradesi ve cesareti göstermiştir.” dedi. Erdoğan, 14 Mayıs seçimlerine ilişkin de dikkat çeken mesajlar verdi.Yıldızlı otel, alışveriş merkezi, eğitim merkezi, ofis bölümleri ve yaşam alanlarını içinde bulunduran İstanbul Finans Merkezi‘nin bankalar etabı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın katıldığı törenle hizmete açıldı. Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra TBMM Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören ve çok sayıda davetli katıldı.
“İSTANBUL’UN ÖNÜNDE YENİ FIRSAT PENCERELERİ AÇIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada, “Bu yıl 6 Şubat depremlerinin gölgesinde idrak ettiğimiz Ramazan ayını her bakımdan dolu dolu değerlendirmenin gayretindeyiz. Hem yaraları sarmanın hem de milletimize umut olmanın müjdeli haberlerle umut aşılamanın çabasındayız. Deprem bölgesindeki kardeşlerimizi ihmal etmeden, yatırım ve kalkınma hamlelerimize hız veriyoruz. Durmak yok, yola, yatırıma, hizmete, eser kazandırmaya devam diyerek milletimizi hayalleriyle buluşturmayı sürdürüyoruz. Bugün de Türkiye’yi finans alanında bir üst lige çıkaracak, İstanbul Finans Merkezi’nin ilk etabının açılış heyecanını yaşıyoruz. Dünyada; New York, Londra, Frankfurt gibi asırlık merkezlerin yanında Dubai, Singapur, Hong Kong gibi önemli finans merkezleri de bulunuyor. Küresel finansın ağırlık merkezi giderek daha belirgin şekilde batıdan, doğuya doğru kayıyor. Bu çerçevede Asya ve Avrupa arasında artan ticari rekabet ile ülkemizin jeopolitik konumu, İstanbul’un önünde yeni fırsat pencereleri açıyor. Ülkemizi, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütme üzerine kurulu Türkiye Ekonomi Modeli ile hedeflerimizi bir adım daha yukarı taşıdık. Tarihi olarak doğu ve batı arasında hem coğrafi hem de ticari köprü görevi üstlenen İstanbul’un finansal piyasalar arasında aynı bağı kurma potansiyeline sahip olduğuna inanıyoruz” dedi.
“KİMLERLE MÜCADELE ETMEDİK Kİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İktidara geldiğimizde, birkaç yıl sonra bu müjdeyi vermiştik. Demiştik ki, bizler inşallah İstanbul’u dünyanın sayılı finans merkezlerinden biri haline getireceğiz ve getirdik. Şimdi de bu işin fiziki şartlarını oluşturduk. Kimlerle mücadele etmedik ki. ‘Merkez Bankası’nı İstanbul’a taşıyacağız’ dedik önümüze çıktılar, Ziraat Bankasını taşıyacağız dedik, önümüze çıktılar. Hepsi için aynı şeyi söylediler. Bunların kadim medeniyetimizden, tarihimizden haberleri yok. Türkiye’de finansın tarihinde neler olduğunu bunlar bilmiyor. Tarihte, İstanbul nasıl bu ülkenin finans merkeziyse, işte şimdi de yeniden bu finans merkezi olma görevini üstleniyor. Hayırlı olsun. İstanbul Finans Merkezi Türkiye’nin dünya ekonomisindeki yerini güçlendirmek, bölgesel ve ilerleyen zamanlarda ülkemizi küresel bir finans merkezi haline getirmek amacıyla geliştirilen vizyoner bir projedir. İnşasına 2013 yılında başladığımız bu projeyle Merkez Bankamız, kamu bankalarımız ve borsamız dahil ülkemizin lokomotif kuruluşlarını İstanbul’a taşımaya karar verdik. Böylece toplam 65 milyar liralık yatırım değeriyle, ülkemizin ve dünyanın en prestijli projesini hayata geçirdik. Bu merkez aynı zamanda çevreye saygılı, doğa dostu” diye konuştu.
“TÜRKİYE ‘BEN DE VARIM’ DEDİ”
“Sıfır atıklı uyumlu vasıflarıyla örnek projedir.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlk eser sözleşmesine dayalı yeşil kira sertifikasıyla elde edilen 600 milyon liralık fonu yeşil dostu projelerle kullanıyoruz. Otel, 26 bin 500 araç kapasitesiyle akıllı şehir modeliyle iş dünyanın tüm ihtiyaçlarına cevap verecektir. İstanbul’umuzun Avrupa yakasından sonra Anadolu yakası ayrı bir zenginliğe kavuşmuştur. İFM yerli ve yabancı finans kuruluşlarının bölgede faaliyet göstermeye başlamasıyla ülkemiz ekonomisine ciddi katkılar sağlayacaktır. 3 kıtanın buluşma noktası olan İstanbul’da yeni bir finansal ekosistem oluşturacaktır. Kurumlarımızın bir araya gelmesi ekosistemin oluşmasının ilk adımıdır. İFM uluslararası sermaye akışını kolaylaştırarak yatırım çekme potansiyelimizi de artıracaktır. Tasarrufları yeni finansal araçlara yönlendirerek ekonomiye kazandıracaktır. Finansal istikrarın devamlılığını sağlayacaktır. Ekonomide öngörülebilirliğin ve istihdamın yükselmesine ivme kazandıracaktır. Fintech ve katılım finans alanlarında küresel üs haline geleceğini düşünüyoruz. Katılım Finans Strateji Belgesi’yle yol haritamızı belirlemiştik. Milli fintech strateji belgesini de paylaşacağız. Genç girişimcileri destekleyeceğiz ve yalnız bırakmayacağız. 10 yıllık çetin mücadelenin her aşaması zorlukla dolu bir emeğin ürünüdür. İFM ile Türkiye yıllardır dışlandığı alanda artık ben de varım diyebilme iradesi ve cesareti göstermiştir. Türk ekonomisinin finans sektörünün lokomotifliğinde hızla büyütecek bu merkezin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. İFM’de emeği geçen TVF ve Emlak Konut başta olmak üzere herkesi şahsım milletim adına tebrik ediyorum” dedi.