Erdoğan, Ukrayna-Rusya savaşı hakkındaki görüşlerini paylaşıyor ve savaşın süresinin sadece iki lider tarafından belirlenebileceğini belirtiyor. Ayrıca, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği, İsveç’in terörle ilgili sözleri, NATO’ya katılım teklifi ve Türkiye’nin Rusya ve ABD ile ilişkileri gibi birçok konuda görüşlerini paylaşıyor.
Bu metin, haber formatında hazırlanmış ve bir röportajın özeti olarak sunulmuş gibi görünüyor. Eğer bu metin hakkında belirli bir sorunuz veya ek bilgi talebiniz varsa, lütfen sormaktan çekinmeyin.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu için New York’ta bulunurken, Amerikan PBS kanalının konuğu oldu. Gündeminde önemli uluslararası konular vardı ve Erdoğan bu konular hakkındaki görüşlerini paylaştı.
Erdoğan, Ukrayna-Rusya savaşıyla ilgili olarak savaşın ne kadar süreceğine dair kesin bir takvim vermenin mümkün olmadığını belirtti. Savaşın süresini sadece iki liderin belirleyebileceğini vurguladı.
AB üyeliği konusunda ise Türkiye’nin AB’nin kararlarına önem verdiğini ifade etti. Ancak Türkiye’nin kendi kendine yeten bir ülke olduğunu ve AB’nin katkılarına ihtiyacının olmadığını belirtti.
İsveç’in terörle ilgili sözlerini yerine getirmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, hala Stockholm sokaklarında teröristlerin dolaştığını belirtti.
İsveç’in NATO’ya katılım teklifi konusunda ise bu kararın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından değerlendirileceğini ve sonunda onaylanacağını belirtti. Ancak bu kararın İsveç’in verdiği sözleri tutmasına bağlı olduğunu vurguladı.
ABD’nin Türkiye’ye F-16 satışı ve İsveç’in NATO üyeliği konularının bağlantılı olup olmadığı sorulduğunda, Erdoğan bu konuların birbiriyle bağlantılı olmaması gerektiğini ifade etti. Kararın parlamentonun alacağı bir karar olduğunu ve eğer parlamento olumlu bir karar vermezse bu konuda bir şey yapılamayacağını belirtti.
Erdoğan ayrıca, Yunanistan ile Türkiye’nin kadim bir dostluğu olduğunu vurgulayarak, Yunanistan’la dostluğunun sandıkları gibi olmadığını belirtti.
Ukrayna savaşı bağlamında Türkiye’nin Rusya’ya AB ve diğer NATO üyeleriyle aynı düzeyde yaptırım uygulamamasına yönelik eleştirilere ise Erdoğan, Türkiye’nin dünya konumunun farklı olduğunu ve Rusya’nın en yakın komşularından biri olduğunu belirtti.
Erdoğan, Türkiye’nin Karadeniz Tahıl Girişimi sayesinde 33 milyon ton tahıl ihracatı gerçekleştirdiğini ve bunu AB istedi diye değil, üstlendikleri insani bir yükümlülük olarak gerçekleştirdiklerini söyledi.
Rusya Devlet Başkanı Putin’in tahıl anlaşmasını neden tekrar canlandırmadığı sorusuna Erdoğan, Putin’in kendilerine 1 milyon ton daha tahıl göndereceklerini söylediğini ifade etti.
Batı’ya ne kadar güvendiğini sorulan Erdoğan, Rusya’ya da aynı kadar güvendiğini belirtti. Türkiye’nin AB kapısında 50 yıldır bekletildiğini ve şu anda Batı’ya ne kadar güvendiğiyse Rusya’ya da o kadar güvendiğini söyledi.
Putin ile yaptığı görüşmeler hakkında konuşan Erdoğan, savaşın uzun süreceğini ve bir an önce bitmeyeceğini belirtti. Ancak Putin’in de savaşın bir an önce sonlanmasını istediğini ifade etti.
Kırım konusundaki görüşmelerin başarısız olduğunu belirten Erdoğan, bu durumun şu anda da mümkün olmadığını düşündüğünü söyledi.
Sedef Kabaş, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş gibi isimlerin tutuklamaları konusundaki soruya Erdoğan, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu ve bu tür kararların yargı tarafından verildiğini belirtti. Kavala’nın protestoların finansörü olduğunu ifade etti.
Erdoğan, gazetecilerin teröre destek vermesi durumunda serbestçe dolaşamayacaklarını belirtti ve bu kişiler hakkında yargı kararının verildiğini söyledi.