Gazze'ye yönelik saldırılarda yaşanan trajedi, Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) gündemine taşındı. İsrail'in BM Soykırım Sözleşmesi'ni ihlali gerekçesiyle açılan davada alınan ihtiyati tedbir kararı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan ilk yorumu aldı. Bu kararın detaylarını ve Erdoğan'ın açıklamalarını bu makalede inceleyeceğiz.
UAD Kararının Özeti
Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in Soykırım Sözleşmesi çerçevesindeki yükümlülüklerini ihlal ettiğine dair ihtiyati tedbir kararı almıştır. Divan Başkanı Yargıç Joan Donoghue'nun okuduğu karara göre, Gazze'de yaşanan insani trajediyle ilgili olarak alınan bu karar, İsrail'in sorumluluklarını yerine getirmediğine işaret etmektedir.
Erdoğan'ın Değerlendirmesi
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Uluslararası Adalet Divanı'nın Gazze'deki insanlık dışı saldırılara ilişkin aldığı ihtiyati tedbir kararını değerli bulduğunu ifade etmiştir. Erdoğan'ın bu konudaki açıklamaları şu şekildedir:
"Uluslararası Adalet Divanında Gazze'deki insanlık dışı saldırılarla ilgili alınan ihtiyati tedbir kararını değerli buluyor, memnuniyetle karşılıyorum."
Bu değerlendirme, Türkiye'nin Filistinli masum sivillere yönelik işlenen savaş suçlarına karşı duyduğu hassasiyeti ve uluslararası hukukun gerekliliklerine olan bağlılığını ortaya koymaktadır.
Türkiye'nin Tutumu
Erdoğan, açıklamasında Türkiye olarak ateşkesin tesisi ve kalıcı barışa giden yolun temini adına tüm güçleriyle çalışacaklarını ve Filistinli kardeşlerinin yanında olmaya devam edeceklerini vurgulamıştır. Türkiye'nin, Soykırım Sözleşmesi'ne taraf ülkeler için bağlayıcı olan bu kararın, İsrail'in kadın, çocuk, yaşlı ayırt etmeden gerçekleştirdiği saldırılara son verilmesine katkı sağlamasını arzuladığına dikkat çekmiştir.
Uluslararası Adalet Divanı'nın 'İsrail' kararına ilişkin Erdoğan'ın yaptığı bu ilk yorum, Türkiye'nin insan haklarına ve uluslararası hukuka verdiği önemi göstermektedir. Türkiye'nin Filistinli kardeşleriyle dayanışma içinde olma taahhüdü, bu tür olaylara karşı duyarlılığını ve uluslararası toplumda adaletin peşinde olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.
