Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat depreminin yıldönümünde gerçekleştirilen anma etkinliğinde Zirajanst Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar’a verdiği yanıtla dikkatleri üzerine çekti. Kahramanmaraş’ta 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ve 11 kentte büyük hasara yol açarak 53 binden fazla insanın yaşamını yitirmesine neden olan deprem faciasının 2. yıl dönümünde, “Bir Oluruz” temasıyla düzenlenen anma töreninde yaşanan olay, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Alpaslan Çakar’ın “Buradaki en büyük hayırsever benim. En çok parayı ben verdim” şeklindeki sözlerine Erdoğan’ın verdiği yanıt, tartışmaların odağı haline geldi. Çakar’ın iddiasına karşılık olarak Erdoğan, “Koskoca devlet bankası, bırak sen. Ben verdim deme devlet verdi. Bazen devlet kurumları hava atıyorlar da diyorum ki millet verdi devlet verdi sizler de aracı oldunuz.” şeklinde cevap verdi.
Anma töreninde yaşanan bu diyalog, depremin yaralarının hala tazed olduğunu ve toplumun bu tür acı olaylara karşı duyarlılığının devam ettiğini gösterdi. Erdoğan’ın vurguladığı gibi, yardım ve desteklerin asıl kaynağının millet ve devlet olduğu gerçeği, toplumun dayanışma ve birlik ruhunu bir kez daha ön plana çıkardı.
Depremin üzerinden geçen 2 yıla rağmen, hala depremzedelerin yaşadığı sıkıntılar ve yıkımın izleri silinmiş değil. Bu nedenle, toplumun bu tür afetlere karşı daha hazırlıklı olması ve dayanışma içinde hareket etmesi gerektiği vurgulanıyor. Özellikle devletin ve kurumların yapacağı planlı ve etkili müdahaleler ile benzer felaketlerin önüne geçilebileceği belirtiliyor.
Erdoğan’ın Zirajanst Bankası Genel Müdürü’ne verdiği yanıt, sadece bir diyalog olarak değil, toplumun yardımlaşma ve dayanışma kültürünü hatırlatan bir örnek olarak da değerlendirilebilir. Özellikle devletin ve milletin birlikte hareket ederek sorunların üstesinden gelebileceği ve acıları paylaşarak daha güçlü bir toplum oluşturabileceği vurgulanıyor.
Anma töreninde yaşanan bu olay, toplumda birlik ve beraberlik duygularını canlandırmış ve deprem gibi acı olaylara karşı daha duyarlı olunması gerektiğini hatırlatmıştır. Geçmişte yaşanan acı tecrübelerden ders çıkararak, gelecekte benzer felaketlerle daha etkin bir şekilde başa çıkabilmek için toplumun birlik ve dayanışma içinde hareket etmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
Sonuç olarak, deprem gibi doğal afetler karşısında toplumun birlik ve beraberlik içinde olması, yardımlaşma ve dayanışma kültürünün güçlenmesi büyük önem taşımaktadır. Devletin ve milletin birlikte hareket ederek sorunların üstesinden gelmesi, toplumun daha güçlü ve dirençli hale gelmesini sağlayacaktır. Bu tür acı olaylar karşısında birlik ve beraberlik ruhunu canlı tutmak, toplumun geleceği için hayati önem taşımaktadır.
