İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde devam eden terör ve yolsuzluk soruşturması kapsamında Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrasında, son 3 akşam boyunca İBB’nin Saraçhane’deki binasının önünde eylemler düzenleniyor. Gösteriler sırasında zaman zaman polis ile eylemciler arasında gerginlik yaşanırken, emniyet güçleri olaylara biber gazı ile müdahale ediyor.
Biber gazlı müdahale sonrasında tepki gösteren bir protestocu ile CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek arasında ilginç bir diyalog yaşandı. Eylemci, Gökçek’e dönerek, “Madem dokunulmazlığınız var, siz önden yürüseydiniz de biz bu kadar biber gazı yemeseydik.” dedi. Gökçek ise karşılık vererek, “Bakın, siz dokunulmazlığı yanlış anlıyorsunuz.” ifadesini kullandı.
Başka bir eylemci ise Gökçek’e hitaben, “Senin biber gazı yediğine ve mermi yediğine ben inanmıyorum. Hiçbirimiz inanmıyoruz.” şeklinde konuştu.
Eylemler sırasında yaşanan bu diyaloglar ve gerginlikler, İBB’deki soruşturmanın yarattığı gerilimi de yansıtmaktadır. İstanbul’un önemli bir siyasi figürü olan Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması, şehirdeki siyasi atmosferi oldukça germiş durumda gözükmektedir.
Göstericilerin ve polisin karşı karşıya geldiği eylemlerde, emniyet güçlerinin biber gazı kullanarak müdahale etmesi de tartışmalara neden olmuştur. Bazı göstericiler, polisin bu tür müdahalelerini demokratik haklarının engellenmesi olarak değerlendirirken, diğer yandan güvenlik güçleri ise kamu düzenini sağlama amacıyla böyle bir müdahalenin gerekliliğini savunmaktadır.
Ali Gökçek’in eylemcilerle yaşadığı diyaloglar da, siyasetçiler ile halk arasındaki iletişim sorununa dikkat çekmektedir. Dokunulmazlık kavramının yanlış anlaşılması ve siyasetçilere karşı duyulan güvensizlik, ülke genelinde sıkça karşılaşılan sorunlardan biridir.
İstanbul’da yaşanan bu olaylar, ülke genelindeki siyasi gerilimin de bir yansıması olarak görülebilir. İBB’deki terör ve yolsuzluk soruşturması, Türkiye’nin en büyük şehirlerinden birinde yaşanan siyasi krizi de beraberinde getirmiştir. Bu tür olaylar, siyasetçilerin ve halkın arasındaki güven sorununu derinleştirebileceği gibi, demokratik hakların kullanımını da etkileyebilir.
Sonuç olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan terör ve yolsuzluk soruşturması kapsamında gerçekleşen eylemler, ülkenin siyasi atmosferini olumsuz etkilemekte ve toplumda ciddi bir kutuplaşmaya neden olmaktadır. Bu tür olayların çözümü için ise, siyasetçilerin ve halkın bir araya gelerek sağlıklı iletişim kurmaları ve sorunları diyalog yoluyla çözmeye çalışmaları gerekmektedir.
