Fatih Terim’in ifadesi, Seçil Erzan davasında önemli bir delil niteliğindedir. Terim’in ifadesine göre, Erzan ile yaklaşık 5-6 yıldır tanışmakta ve yaklaşık 11 yıldır Denizbank müşterisidir. İşlerinin yoğunluğu nedeniyle finansal işlerine şahsen vakit ayıramadığı için, bütün bankacılık işlemlerini birlikte çalıştığı bankada çalışanlar tarafından yönetilmektedir. Hayatında hiçbir zaman Denizbank’ın Florya ya da Levent şubelerine gitmediğini, paraya ihtiyacı olduğunda yakınları ya da çalışanları aracılığıyla para çektiğini ifade etmektedir. Seçil Erzan’ın zaman zaman kendisine imza atması için Florya’daki tesislere geldiğini belirtmektedir.
Terim, “Bahsedilen fon ile yakından uzaktan ilgim yoktur” diyor ve ekliyor: “Bu fon için kimse benden bu zamana kadar herhangi bir para istemedi. Bu fon ile alakalı Seçil Erzan’a hiç para vermedim.”
Terim, 6 Nisan’da hesabıyla ilgili bilgi almak için bankada çalışan Rüya Hanım’la mesajlaştığını ve gönderdiği excel tablosunda 3 milyon dolarlık bir kalem olduğunu söylüyor. Seçil Erzan olayını duyunca bankaya sinirlendiğini ve bankadaki tüm parasının eşi Fulya Terim’in hesabına aktarılmasını istediğini belirtiyor. 219 bin 300 dolar ve 47 bin 400 liranın eşinin hesabına geldiğini, ancak 3 milyon doların gönderilmediğini ifade ediyor.
Terim, bu durumdan rahatsız olduğunu ve bankadaki son 11 yıla ilişkin tüm parasal işlerini içeren belge istediğini, ancak bankanın sadece vadesiz hesaplar ile ilgili birkaç doküman verdiğini söylüyor. Talep ettiği hesap dökümleri ve ayrıntıların verilmediğini belirterek, 3 milyon dolar parasını halen vermediği için bankada çalışan Rüya Hanım’dan şikâyetçi olduğunu belirtiyor.
Terim, uzun yıllardır çalıştığı banka ile güven ilişkisi olduğunu belirterek, “Ben bunun gibi çok fazla aleyhime bankacılık işlemi yapıldığını fakat iyi niyetimin suistimal edildiğini düşünüyorum” diyor.
Bu ifadenin önemli noktalarını aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:
Fatih Terim, Seçil Erzan ile yaklaşık 5-6 yıldır tanışmakta ve yaklaşık 11 yıldır Denizbank müşterisidir.
Terim, iş yoğunluğunda dolayı finansal işlerini şahsen takip etmemektedir.
Terim, Seçil Erzan’ın kendisine imza atması için Florya’daki tesislere geldiğini ancak bunun dışında herhangi bir bankacılık işlemiyle ilgilenmediğini belirtmektedir.
Terim, “bahsedilen fon” ile ilgisinin olmadığını ve Seçil Erzan’a hiçbir para vermediğini ifade etmektedir.
Terim, 6 Nisan’da hesabıyla ilgili bilgi almak için bankada çalışan Rüya Hanım’la mesajlaştığını ve gönderdiği excel tablosunda 3 milyon dolarlık bir kalem olduğunu gördüğünü belirtmektedir.
Terim, Seçil Erzan olayını duyunca bankaya sinirlendiğini ve bankadaki tüm parasının eşi Fulya Terim’in hesabına aktarılmasını istediğini ifade etmektedir.
Terim, 219 bin 300 dolar ve 47 bin 400 liranın eşinin hesabına geldiğini, ancak 3 milyon doların gönderilmediğini belirtmektedir.
Terim, bu durumdan rahatsız olduğunu ve bankadaki son 11 yıla ilişkin tüm parasal işlerini içeren belge istediğini, ancak bankanın sadece vadesiz hesaplar ile ilgili birkaç doküman verdiğini ifade etmektedir.
Terim, 3 milyon dolar parasını halen vermediği için bankada çalışan Rüya Hanım’dan şikâyetçi olduğunu belirtmektedir.
Terim, uzun yıllardır çalıştığı banka ile güven ilişkisi olduğunu belirterek, “Ben bunun gibi çok fazla aleyhime bankacılık işlemi yapıldığını fakat iyi niyetimin suistimal edildiğini düşünüyorum” diyor.