İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, kent genelinde büyük bir panik yarattı. Deprem anında yaşanan panik sonucunda en az 151 kişi, pencere ve balkonlardan atlayarak yaralandı ve iletişimde büyük sorunlar yaşandı.
Depremin ardından vatandaşlar, sevdiklerine ve yakınlarına ulaşmaya çalışırken, GSM hatlarının devre dışı kalması nedeniyle büyük sıkıntılar yaşadılar. Bu durumda vatandaşlar, internet tabanlı mesajlaşma ve arama uygulamalarına yönelerek iletişim kurmaya çalıştılar. WhatsApp, Telegram gibi platformlar üzerinden iletişim sağlama çabaları, telefon operatörlerine karşı sert tepkilere neden oldu. Özellikle acil durumlarda iletişimin kesintiye uğraması, kullanıcıları endişelendirirken, internet tabanlı uygulamaların önemi bir kez daha ortaya çıktı.
Kullanıcılar, dünyanın en yüksek mobil iletişim faturalarını ödemelerine rağmen, bu tür kritik durumlarda iletişim sorunları yaşamalarına tepki gösterdiler. Operatör firmalarının hazırlıksızlığı eleştirilirken, binlerce kişi sosyal medyada “Depremde değil sistemde çöküyoruz” gibi yorumlar yaparak tepkilerini dile getirdiler.
GSM şirketlerinin tepkilerin odağı haline gelmesi üzerine, vatandaşı avutmak adına genel geçer hamleler yaptığı görüldü. Hatalarını kabul edip altyapılarını güçlendirmeleri beklenen şirketler, yine benzer taktiklerle kullanıcıları sakinleştirmeye çalıştılar.
Şirketlerden biri, kullanıcılarına bedava internet, SMS ve 500 dakikalık ücretsiz paketler sunarken, diğeri ise “İletişimde internet tabanlı uygulamaları kullanmanızı öneririz” şeklinde mesajlar attı. Bu adımlar, kullanıcılar arasında farklı tepkilere neden oldu.
İstanbul’da yaşanan deprem sonrasında iletişim sorunlarının yaşanması, GSM operatörlerine karşı büyük bir tepkiye neden oldu. Kullanıcılar, acil durumlarda iletişimin kesintiye uğramaması gerektiğini vurgularken, şirketlerin altyapılarını güçlendirmesi ve hazırlıklı olması gerektiğini dile getirdiler. Bu tür durumlarda internet tabanlı iletişim uygulamalarının önemi bir kez daha anlaşıldı.
