Hayatımızın her döneminde bize ilham veren, hayatımıza dokunan ve iz bırakan kişilerle karşılaşırız. Bu yazıda, engelleri aşarak aydınlık bir geleceğe ilerleyen, güçlü iradesi ve cesaretiyle dikkat çeken Hafize Gaye Erkan'dan bahsedeceğim.
Gaye Hanım, zorlu bir yaşam mücadelesi veren, engelli bireyler arasında örnek teşkil eden bir kadındır. Doğuştan görme engelli olmasına rağmen, engellerle dolu bir hayatı cesurca karşılamış ve hayata sıkı sıkıya tutunmuştur. Onun hikayesi, sadece engelli bireylere değil, herkese ilham olacak niteliktedir.
Gaye Hanım, genç yaşlardan itibaren eğitim hayatına büyük bir azimle devam etmiştir. Etrafındakilerin çoğunun "imkansız" dediği şeyler, onun için sıradan birer zorluk olmuştur. Okuma ve yazma konusundaki isteği, onu karanlığın içinden aydınlığa taşımıştır. Günlük yaşamında karşılaştığı zorlukları kendi lehine çevirmek için Braille alfabesini öğrenmiş ve bu sayede kitap okuma ve yazma kabiliyetini geliştirmiştir.
Eğitim hayatındaki başarıları, onun geleceğe olan inancını güçlendirmiştir. Üniversite yıllarında, siyaset bilimi ve toplum çalışmaları alanında eğitim almaya karar vermiştir. Üniversite sürecinde bile birçok engelle karşılaşmış olsa da pes etmek yerine her engelin üstesinden gelmeye çalışarak hedefine emin adımlarla ilerlemiştir.
Gaye Hanım'ın en büyük hayali, engelli bireylerin toplumda daha fazla farkındalığının oluşturulması ve onların haklarının korunmasıdır. Bu doğrultuda, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve derneklerde aktif rol alarak engelli bireylerin sesi olmuştur. Engelli hakları konusunda yapılan çalışmalara katkı sağlamış ve toplumda farkındalık yaratmıştır.
Hayatındaki başarılarının yanı sıra, Gaye Hanım, sahip olduğu pozitif enerji ve güler yüzü ile etrafındaki insanlara da ilham olmaktadır. Onunla tanışanlar, engellerin aslında insanın içinde olduğunu ve azimle aşılabileceğini fark etmiştir. Engelli bireylere yönelik olumsuz bakış açılarını değiştirerek, toplumda daha kapsayıcı bir düşünce yapısının oluşmasına katkı sağlamıştır.
Gaye Hanım, sadece engelli bir birey olarak değil, aynı zamanda güçlü kişiliği ve mücadeleci ruhuyla da dikkat çekmektedir. Hayatının her alanında, engelleri birer fırsat olarak görmüş ve kendi aydınlığına doğru ilerlemiştir.
Onun hikayesi, engellerin üstesinden gelmenin ve hayata sıkı sıkıya sarılmanın gücünü bize hatırlatıyor. Umuyoruz ki, onun gibi örnekler, gelecekte de çoğalacak ve engelli bireylerin toplumda daha aktif ve değerli bir rol üstlenmesine katkı sağlayacaktır.
Gaye Hanım'ın hayat hikayesi, gelecek nesiller için bir ışık olmaya devam edecek ve onun gibi güçlü insanları anlamak, takdir etmek ve desteklemek toplum olarak görevimiz olacaktır.
