ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla ABD Ordusu’nun Yemen’de gerçekleştirdiği saldırılar artarken, Husiler ABD’ye karşılık olarak İsrail’e de saldırılar düzenlemeye başladılar. Son olarak Husiler, İsrail’e balistik füze ile saldırdılar. Saldırının hedefi İsrail’in güneyindeki Beerşeba kenti oldu. Saldırı sonrasında siren sesleri yükseldi ve kentte büyük bir panik yaşandı. Yerleşimciler hızla sığınaklara koşarken, İsrail ordusundan yapılan açıklamada füzenin İsrail’e ulaşmadan düşürüldüğü belirtildi.
Husilere bağlı SABA haber ajansı, Husi Yüksek Siyasi Konseyi’nin İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılara tepki gösterdiğini bildirdi. Konsey, Filistin’e yardımların engellenmesi ve ABD’nin Yemen’e saldırılarıyla eş zamanlı gerçekleşen saldırıları kınadı. Ayrıca, Filistin halkının bu saldırılara karşı yalnız bırakılmayacağını ve Yemen’in Filistin halkını desteklemeye devam edeceğini vurguladı.
Yemen’deki İran destekli Husiler, ABD’ye ait uçak gemisi USS Harry S. Truman’a da balistik füzeler ve İHA’larla saldırarak ülkeye yoğun bir şekilde saldırılar gerçekleştirmişlerdi. Donald Trump’ın talimatıyla artan ABD Ordusu saldırılarına karşı Husilerin İsrail’e yönelik saldırıları, bölgedeki gerilimi artırmış durumda.
Husilerin İsrail’e karşı gerçekleştirdiği balistik füze saldırısı, bölgedeki gerginliği tırmandırmış durumda. Saldırı sonrasında İsrail’in güneyinde yaşanan panik, bölgedeki tansiyonun ne kadar yüksek olduğunu gözler önüne seriyor. İsrail’in füzenin düşürüldüğünü açıklaması, ülkenin savunma kapasitesinin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.
Husi Yüksek Siyasi Konseyi’nin İsrail’e karşı tepkisi, Filistin meselesine olan duyarlılığını ve Yemen’in Filistin halkını destekleme kararlılığını gösteriyor. Konseyin açıklamaları, bölgedeki çatışmaların birbirleriyle bağlantılı olduğunu ve tarafların birbirlerine karşı pozisyon aldığını gösteriyor.
ABD’nin Yemen’e yönelik saldırıları ve Husilerin buna karşılık vermesi, bölgedeki istikrarsızlığı artırıyor. İsrail’in de bu çatışmaların içine çekilmesi, bölgedeki durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Bölgedeki tansiyonun düşürülmesi ve barışın sağlanması için uluslararası toplumun daha fazla çaba göstermesi gerekiyor.
Husilerin ABD ve İsrail’e karşı gerçekleştirdiği saldırılar bölgedeki gerilimi artırıyor. Filistin meselesine duyarlı olan Husilerin, İsrail’e karşı gösterdikleri tepki, bölgedeki çatışmaların derinliğini ve karmaşıklığını gösteriyor. Uluslararası toplumun bu çatışmaları çözme konusunda daha aktif bir rol oynaması gerekiyor.