ABD ve Çin arasındaki ticari gerilimlerin emtia piyasaları üzerindeki etkilerini ele alan ING, 2025 yılına dair kapsamılı bir rapor yayınladı. Raporda, genel olarak emtia fiyatlarının gerileyebileceği ancak altının bu düzenden ayrışıp yükseliş trendine devam edeceği vurgulandı.
Altında Rekor Beklentisi
ING, altın fiyatlarının jeopolitik endişeler ve ticaret gerginliklerinin etkisiyle önümüzdeki yıllarda rekor kırmaya devam edeceğini öngörüyor. Banka, 2025 yılında altının ons fiyatının ortalama 2.760 dolar seviyesinde olacağını tahmin etti. Raporda, bu yükselişin merkez bankalarının dış rezervlerini çeşitlendirme isteği ve artan jeopolitik risklerden kaynaklandığı belirtildi. Altının güvenli liman cazibesinin devam edeceği ifade edildi.
Diğer Emtia Piyasalarında Beklentiler
Raporda, enerji ve endüstriyel metaller dâhil olmak üzere diğer emtialarda daha karmaşık bir tablo ortaya kondu:
- Petrol: ING, 2025 yılında Brent petrolün varil fiyatının ortalama 71 dolar seviyesine gerileyebileceğini belirtti. OPEC dışı arz büyümeleri ve ticaret gerginlikleri bu düşüşte etkili olacak.
- Doğal Gaz: Avrupa’nın Rus tedariklerini telafi edebilmesi ve ABD’nin yeni LNG ihracat tesislerinin devreye girmesi, doğal gaz fiyatlarında düşüşe yol açabilir. Normal bir kış varsayılırsa Avrupa piyasalarında fiyat baskısı azalma eğiliminde olabilir.
- Bakır: Endüstriyel metallerden bakırın 2025 yılında ton başına ortalama 8.900 dolar seviyesinde işlem göreceği tahmin edildi. Ancak, ticaret politikaları ve Çin talebi gibi belirsizlikler, bakır piyasasında dalgalanmalara yol açabilir.
Tarımsal Emtialar ve Hava Koşullarının Etkisi
Raporda, tarımsal emtiaların çeşitli hava koşulları ve ticaret gerginliklerinden etkileneceği belirtiliyor. Tahıl piyasalarında hava durumu endişelerinin baskı oluşturmaya devam edeceği, kakao ve kahve gibi tarımsal ürünlerde ise fiyat dalgalanmalarının artabileceği ifade edildi.
ING’nin raporu, özellikle altının 2025’te yatırımcılar için çekici bir güvenli liman olmaya devam edeceğini ortaya koyarken, diğer emtia piyasalarında ticaret politikaları ve jeopolitik gelişmelerin belirleyici olacağını vurguluyor. Altına olan talebin merkez bankalarından destek bulması beklenirken, diğer emtiaların daha karmaşık bir seyir izleyeceği öngörülüyor.
