İran ile İsrail arasındaki gerilim son günlerde tırmanarak zirveye ulaştı. İran İçişleri Bakanı ve Devrim Muhafızları üst düzey komutanlarından Tümgeneral Ahmad Vahidi, İsrail’e yapılacak saldırıların daha kapsamlı olacağını açıkladı.
Vahidi, “Gerçek Vajanst 3” adı verilen operasyonun hızla devam ettiğini belirterek, ilk aşamada 150 farklı noktanın hedef alındığını ve bu saldırının sadece başlangıç olduğunu vurguladı. “Siyonist oluşuma güçlü bir darbe indirmiş olacağız” diyen Vahidi, bir sonraki füze saldırısında yaklaşık 2 bin füzenin kullanılacağını duyurdu.
Operasyonların süreceğini belirten Vahidi, sabah sajanst 09.02 itibariyle Kuzey İsrail’e doğru yeni bir insansız hava aracı (SİHA) dalgasının gönderildiğini ve operasyonların gerektiği sürece devam edeceğini kaydetti.
İran’ın hedef aldığı noktalar arasında Nevatim Hava Üssü, F-35, F-16 ve F-15 savaş uçakları, ağır yakıt tankerleri, komuta ve kontrol merkezleri, elektronik harp merkezleri, Savunma Bakanlığı binaları ve askeri sanayi tesisleri bulunuyor.
Bu gelişmelerin yaşandığı süreçte İran, İsrail’e karşı yeni saldırı planlarını açıklamış ve gerilimin giderek tırmandığı bir sürece girilmiştir. İran’ın kararlı tutumu ve açıklamaları, bölgede yaşanan gerginliği artırmış durumda. İsrail ise bu tehditlere karşı nasıl bir hamle yapacakları konusunda henüz net bir açıklama yapmamıştır.
Son olarak, İran’ın İsrail’e karşı gerçekleştirdiği operasyonların artarak devam edeceği ve hedeflerinin kapsamlı bir şekilde genişleyeceği belirtilmiştir. Bu durum, bölgede yeni çatışmaların yaşanabileceği endişelerini de beraberinde getirmektedir.
Tüm bu gelişmeler, bölgede yaşanan gerilimin artmasına ve çatışma riskinin yükselmesine neden olmaktadır. Uluslararası toplumun bu gelişmeler karşısındaki tutumu ve nasıl bir çözüm önerisi getireceği merak konusu olmaya devam etmektedir. İran ve İsrail arasındaki gerilimin artarak devam etmesi, bölgede istikrarsızlığın artmasına ve yeni çatışmaların çıkmasına zemin hazırlayabilir. Bu nedenle, taraflar arasındaki gerilimin bir an önce çözüme kavuşturulması ve barışçıl yollarla çözüm bulunması önem arz etmektedir.