İran ve Katar arasında savaş tehlikesi artıyor mu?

iran-katar-savas-mi-cikti-18781357_4189_amp.jpg

İran, Katar’ın başkenti Doha ve Irak’taki ABD üssünü vurarak bölgede gerginliğe yol açtı. İran’ın operasyonunun adı Zaferin Müjdesi olarak açıklandı ve İsrailli bir yetkili, İran’ın ABD üssüne 6 füze fırlattığını belirtti. ABD ise saldırılarda can ve mal kaybı olmadığını duyurdu. Türk birliklerinin ise olumsuz bir durumla karşılaşmadığı ifade edildi.

İran’ın nükleer tesislerine yapılan saldırıya misilleme olarak gerçekleşen bu operasyon, bölgedeki tansiyonu yükseltti. İran, Katar’daki ABD üssüne yönelik saldırının yanı sıra Irak’taki ABD üslerine de füzeler gönderdi. Operasyonun ismi “Beşaretü’l-Feth” (Zaferin Müjdesi) olarak açıklandı.

İran Ulusal Güvenlik Konseyi, Katar’daki ABD üssüne yapılan saldırıda kullanılan füze sayısının ABD’nin nükleer tesislerine saldırısında kullanılan bomba sayısıyla aynı olduğunu belirtirken, bu eylemin Katar için herhangi bir tehlike oluşturmadığını vurguladı. Ayrıca El-Udeyd ABD Hava Üssü’nün de hedef alındığı açıklandı.

İran’ın saldırı öncesinde ABD ve Katar’a bilgi verdiği belirtilirken, Beyaz Saray yakınındaki hava savunma sistemlerinin de aktive edildiği bilgisi paylaşıldı. ABD Savunma Bakanlığı yetkilisi, Katar’daki ABD üssüne yapılan saldırıda can kaybı olmadığını açıklarken, körfez ülkeleri de hava sahalarını kapatma kararı aldı.

Göz Atın

Türkiye Hava Yolları (THY) ise bölgedeki gerginlik nedeniyle uçuş önlemleri aldığını duyurarak, bazı seferleri iptal etti. Katar yönetimi ise İran’ın El-Udeyd (ABD) Üssü’ne düzenlediği saldırıyı “egemenliğe açık bir ihlal” olarak nitelendirip misilleme hakkını saklı tuttuğunu açıkladı. Ayrıca saldırıdan önce üssün tedbiren boşaltıldığı bilgisi paylaşıldı.

Bölgedeki tansiyonun yükselmesiyle birlikte, uluslararası toplum da endişelerini dile getirdi. İran’ın bölgedeki askeri varlığını artırması ve saldırıların devam etme ihtimali, bölgedeki istikrarsızlığı artırma potansiyeline sahip. Bu durum, bölgedeki tüm ülkeleri tedirgin ederken, diplomatik çözüm yollarının aranması için de uluslararası toplumun devreye girmesini gerektirebilir.

Exit mobile version