İsrail ile Gazze arasındaki süregelen çatışmayla ilgili. Habere göre, İsrail, Gazze'nin güneyinde bulunan Kudüs Hastanesi'nin derhal boşaltılmasını talep etmiş ve burada 12 bin sivilin hayatının tehlikede olduğu belirtilmiş. Durum son derece ciddi, çocukların da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi kaybedilmiş. Ayrıca, uluslararası toplumdan, daha fazla kan dökülmesini engellemek için acil müdahale çağrıları yapılmış.
İsrail'in Gazze'yi üç koldan abluka altına alarak elektrik, su ve yakıt akışını kesmesi, uluslararası arenada büyük bir insanlık suçu olarak nitelendiriliyor. El-Ehli Baptist Hastanesi'ne yapılan saldırının ardından şimdi de Kudüs Hastanesi hedef gösteriliyor. Kudüs Hastanesi'nde 400'den fazla hasta ile buraya sığınan 12 bin kişi bulunuyor.
Gazze saldırılarında maalesef ölenlerin sayısı giderek artıyor; 1756 kişi, bunun içinde 4 bin 385 çocuk var. Bu trajik kayıplar, Filistin toplumunda büyük bir acı ve üzüntü yaratıyor.
Dünya genelinde, İsrail'in uluslararası hukuka aykırı davrandığına dair sert eleştiriler yükseliyor. AB Konsey Başkanı Charles Michel, bu konuda açık bir tutum sergiliyor ve ciddi şekilde insani yardımın Gazze'ye ulaştırılması gerektiğini vurguluyor. Benzer şekilde, BM Genel Sekreteri Guterres, Gazze'deki çatışmaların durması ve insani yardımların ulaştırılması için acil bir ateşkes çağrısında bulunuyor.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, masum sivillerin hedef alındığına dikkat çekerek, Gazze'ye acil su ve elektrik verilmesini talep ediyor. Abbas, ayrıca İsrail'in düşmanca tavrını durdurması ve iki devletli çözüme yönelmesi gerektiğini belirtiyor.
Bu krizin çözümü için birçok lider, bağımsız bir Filistin Devleti'nin kurulmasının önemine vurgu yapıyor. Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, Kahire'deki barış zirvesinde bu fikri dile getirerek, bölgede barışın tek yolunun bu olduğunu savunuyor.
Bahreyn Kralı Hamed bin İsa el-Halife, sürgünün kabul edilemez olduğunu ifade ederek, çözüm için ateşkesin şart olduğunu belirtiyor.
Gazze'deki hastanelere acilen yakıt ulaştırılmazsa, yaralılar ve hastalar için ciddi bir tehlike oluşacağı uyarısında bulunuluyor. Bu, acil bir insani yardımın ne kadar kritik olduğunu gösteriyor.
Sonunda, insani yardımları taşıyan ilk kamyonlar Refah Sınır Kapısı'ndan Gazze'ye geçmeye başlıyor. Bu, umut verici bir adım olarak görülüyor.
Umarız ki taraflar bir an önce ateşkese varır ve masum sivillerin hayatları korunur. Bu süreçte tüm dünya toplumu, barışın sağlanması için ellerinden geleni yapmalıdır.
