“Deprem değil, binalar öldürür” cümlesini her birimiz ezbere bilir ama iş faaliyete geçmeye gelince ne yazık ki geri planda kalırız.
Yıkılan binaların neredeyse yarısından fazlası zamanın depremlerine yenik düşerek hasar görmüş, yapılandırılmamış veya güçlendirme uygulanmamış binalar kategorisinde ki yerini koruyor.
Hal böyle iken güvenlikli binaların sayısı neredeyse yok denecek kadar az.
Bu gidişatın son bulabilmesi adına 24 yaşını geçmiş tüm binaların dönüşüme girmesi önerilirken, bina sakinlerinin tahliyesi için büyük çapta bir çalışma başlatılması gerekli denilebilir.
Gayrimenkul Hukuk Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz’ın önerilerine dikkat kesilmek gerekir. Nitekim, riskli yapı tespiti için İstanbul’da zamanın kalmadığını vurgulayan Kiraz, kendi binalarının risk analizlerini yaptıran bina sakinlerinin alacağı aksiyon ve önemler neticesinde, belki de milyonlarca binanın geri dönüşümden faydalanması sağlanabilir yönünde bir görüşe sahip.
Riskli ilçelerin korkuttuğu ve son yaşanan Kahramanmaraş merkezli deprem nezdinde artık gerçekten harekete geçilmesi için kırmızı alarm verilen şu günlerde; olası can kayıplarının önüne geçilebilmesi için risk raporlarının edinilmesi şart görülmekte.
Durdurulamayan kaçak yapılara yönelik cezai bir yaptırım uygulanması beklenirken 17 Milyonu aşkın nüfusa sahip İstanbul’da yeni yerleşkelerin inşa edilmesi ve eski binaların yıkım sürecinin başlaması için bugün adım atılması gerekiyor.
En ağır tablonun sahil kısımlarda yer alan yapılarda olacağı uzmanlar tarafından vurgulanırken, zemini kaya olan bölgelerde yer alan binalarda yaşam alanı kurulması öneriliyor.
