Kazada Erbil’in kaburgalarında ezilmeler olduğu öğrenildi.
Kazayı anlatan Erbil, “Allah’tan emniyet kemerim bağlı. Ama tabi arabadan inince anladım emniyet kemeri baskı yaparmış, kaburgam ezilmiş. Verilmiş sadakamız varmış, kazayı ucuz atlattık” dedi.
Erbil, kazayı şöyle anlattı:
“Fenerbahçe maçına gittim, ikinci yarı başladıktan sonra üçüncü golü yiyince stadı terk ettim. Nerdeyse ağlayarak terk edeceğim. O gün biraz hafif yağmurluydu hava, Sarıyer Caddesi’nden aşağıya inerken önümüze bir tane kamyonet çıktı. Kamyonetin önünde de bir tane araba yanlış sola giriş yapıyor, yanlış girdiğini anlayıp geri geri geliyor aynı yoldan. Önümüzdeki kamyonet durunca biz de ona çarpıyoruz. 80 ile 90 ile çarpıyoruz ama arabanın hava yastığı açılmıyor.
Normalde baktık internetten 20 kilometre ile bile açılması gerekiyormuş. Sensörleri devreye girmiyor. Otomatik freni var, normalde bir yaya bile önünden geçse otomatik olarak durur ama hiç biri devreye girmiyor şaka gibi. Allah’tan emniyet kemerim bağlı. Ama tabi arabadan inince anladım emniyet kemeri baskı yaparmış, kaburgam ezilmiş, sol taraf.
Daha hala çekiyorum onun acısını. Polis geldi, zabıt tuttular. Tabi yüzde yüz o yanlış yola giren arkadaşta çıktı hata. Zaten arabasını terk edip, bırakıp kaçmış. Şoförümde de bir şey yok. Verilmiş sadakamız varmış. Arabayı alırken kan dökmüştük, o kan dökülmüş bizim kanımız dökülmedi. Düşünebiliyor musunuz, öyle bir vurmuşuz ki, ön plakamız cama yapışmış. O anı unutamıyorum.
Hani derler ya gözünün önünden çocukluğun geçer diye. Hiç öyle bir şey geçmedi bende; ama dedim bu nereye gidecek, bu vuruşun sonu ne olacak. Ne kadar az hasarla kurulacağız bundan.”
Kazanın ardından hava yastığı ve sensörlerin neden devreye girmediği araştırılıyor.
Erbil, kaza sonrası sağlık durumuyla ilgili olarak, “Kaburgalarım ezilmelerden dolayı biraz ağrıyor. Ama şimdilik iyiyim. Doktorlar, 7-10 gün dinlenmem gerektiğini söyledi. Bu süre içinde evde dinleneceğim” dedi.
Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.
Yazının devamında, Erbil’in kaza sonrası yaşadıkları ve kazayla ilgili değerlendirmeleri yer alabilir. Örneğin, Erbil’in kaza sonrası yaşadığı korku ve endişeler, kazadan sonra hayata bakışı ve trafik güvenliğine ilişkin mesajları anlatılabilir.
İşte bu konuyla ilgili bazı olası detaylar:
Erbil, kaza sonrası yaşadığı korku ve endişeleri şöyle anlatabilir:
“Kaza anını hatırladığımda hala tüylerim diken diken oluyor. O kadar hızlı çarptık ki, arabanın ön camı cama yapışmıştı. Gözlerimi açtığımda, etrafımdaki her şey bulanıktı. İlk başta ne olduğunu anlayamadım. Sonra kazayı hatırladım ve büyük bir korku yaşadım. Ölüyorum sandım. Çok korktum.”
Erbil, kazadan sonra hayata bakışı konusunda şunları söyleyebilir:
“Kaza beni çok etkiledi. Hayatın ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha anladım. Artık her an her şeyin olabileceğini biliyorum. Bu yüzden daha dikkatli olmaya çalışıyorum. Kazadan sonra hayata daha anlamlı bakmaya başladım. Her anın kıymetini biliyorum.”
Erbil, trafik güvenliğine ilişkin şu mesajları verebilir:
“Trafik kurallarına uymak çok önemli. Kazalar hep bir anda olur. O yüzden trafikte dikkatli olmak gerekir. Özellikle dönüşlerde ve kavşaklarda dikkatli olmak gerekiyor. Ayrıca emniyet kemeri takmak ve hız sınırına uymak da çok önemli.”