TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in kalp rahatsızlığı nedeniyle hayatını kaybetmesi, sanat ve siyaset dünyasında büyük bir üzüntüye neden oldu. Önder, 62 yaşında vefat etti ve 18 gün boyunca yoğun bakımda kaldıktan sonra aramızdan ayrıldı. Haberin ardından hastaneye giden birçok isim arasında eski AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner de vardı ancak beklenmedik bir şekilde yuhalandı.
Mehmet Metiner, yaşadığı olayın ardından sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak, Sırrı Süreyya Önder’in hastalık sürecinde sürekli destek olduğunu ve vefatı sonrası duygularını televizyonlara bağlanarak ifade ettiğini belirtti. Metiner, Önder’in barış sürecine verdiği önemi vurgulayarak, onun kaybının ülke için büyük bir kayıp olduğunu dile getirdi.
Hastaneye gittiği sırada yuhalanması ve hakaretlere maruz kalması üzerine Metiner, provokasyonlara karşı uyarıda bulundu ve DEM Partisi’nin ve DEM camiasının topyekûn kınanmaması gerektiğini ifade etti. Öfkesine yenilmeyeceğini ve barışın hatırı için her türlü olumsuzluğu görmezden geleceğini belirten Metiner, husumet beslemeyeceğini ve her zaman barış sürecinin ön planda olacağını vurguladı. Ayrıca, yaşanan provokasyonların Sırrı Süreyya Önder’in ailesi ve DEM Partisi yöneticileri tarafından da rahatsızlıkla karşılandığını düşündüğünü belirtti.
Metiner, son olarak, barışın önemine vurgu yaparak, öfke ve düşmanlık duygularının toprağa gömülmesi gerektiğini ve birbirimizi affetmenin, helalleşmenin önemine dikkat çekti. Ayrıca, provokatörlerin tepkilerine karşı dikkatli olunması gerektiğini ve barış sürecinin zarar görmemesi için herkesin sağduyulu davranması gerektiğini sözlerine ekledi.
Mehmet Metiner’in açıklamaları, Sırrı Süreyya Önder’in vefatı sonrası yaşanan olayların yarattığı üzüntü ve provokasyonlar üzerine yapılan çarpıcı bir değerlendirme niteliği taşıyor. Metiner, barışın önemini vurgulayarak, nefret ve düşmanlık duygularının yerine sevgi ve anlayışın hakim olması gerektiğini dile getiriyor. Bu duyarlı yaklaşımıyla, Metiner, provokasyonlara karşı uyarıda bulunuyor ve barışın sağlanması için herkesin sorumluluk alması gerektiğini hatırlatıyor.