Eski başbakan yardımcısı ve maliye bakanı Mehmet Şimşek, önce Reuters’ın haberinde AKP’nin ekonomi yönetiminin başına geçirmeyi planladığı kişi olarak ortaya çıktı.
Daha sonra Şimşek, AKP Genel Merkezi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya geldi; bu görüşmenin ardından siyasete dönmeyi düşünmediğini açıkladı.
Mehmet Şimşek’in henüz bu teklifi kabul edip etmediği bilinmiyor.
Gelişmekte olan piyasalar uzmanı Timothy Ash, “Bu durum aslında seçimlerin yakın sonuçlanabileceğini ve Erdoğan’ın gerçekten de kaybetmeye yakın olduğunu, bu yüzden de her bir oyu kazanmak için çabaladığını gösteriyor” açıklamasında bulunuyor.
Londra merkezli varlık yönetim şirketi BlueBay Capital’dan Ash’e göre Erdoğan böylece ılımlı, piyasa yanlısı AKP seçmeninin tekrar partiye oy vermesi için çalışıyor.
“Bakanlar artık sadece köprü”
Diğer yandan yatırımcılara göre Şimşek isminin piyasalara tekrar güven vermesi pek mümkün değil.
Bunu, Şimşek’in isminin ilk ortaya çıktığı andan beri piyasaların tepki vermemesinde görmek mümkün.
Yatırımcı Dr. Altuğ Özaslan, “geçmişteki başarıları yad etmek açısından, saygınlık kazanmış isimlerin bugün yeniden gündeme gelmesinin” normal olduğunu söylüyor.
“Bugün yapılan her hatanın sebebi ekonomi politikasının cumhurbaşkanı tarafından yönetilmesi” diyen Özaslan’a göre bakanlar eskiden icracıyken bugün artık sadece köprü görevi üstleniyor:
“Mesela bir ekonomi bakanı şu anda sermaye piyasaları, şirketler, reel sektör ve cumhurbaşkanlığı arasında bir köprü görevi görmekte.”
Serbest piyasa ekonomisini izleyen bir isim
Şimşek, serbest piyasa ekonomisi kurallarını ve ortodoks ekonomi politikalarını uygulayan bir isim olarak görülüyor.
İktisat biliminin genel kabul görmüş kuralları olarak tanımlanabilecek ortodoks politikaların içinde, yüksek enflasyonla mücadele için faizin artırılması gerektiği kuralı da var.
Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan çok uzun zamandır, “Yüksek faiz yüksek enflasyona yol açar” diyerek ortodoks olmayan bir ekonomi politikası benimsemiş vaziyette.
Yatırımcılar, Şimşek’in göreve gelmesinin ortodoks politikalara dönüldüğü anlamına gelmeyeceğini, bu yüzden de piyasaların tepki vermediğini aktarıyor.
Ancak Şimşek’in ve Ağbal’ın ardından yaşananlara işaret eden Akçakmak, “Yetkileri elinden alınan isimlerin ardından yatırımcı kişilere değil, sistemin işleyişi ve üretilen ekonomik politikalara odaklanmaya devam edecektir” diyor.
Ekonomist Timothy Ash’e göre de Şimşek’in göreve gelmesi için artık çok geç:
“Kimse Erdoğan’ın Şimşek’e ekonomiyle ilgili karar vermesi için yetki sunacağını düşünmüyor. Kimse Erdoğan’ın seçimlerden sonra ortodoks politikalara döneceğine inanmıyor.”