Geçirdiği beyin ve omurilik ameliyatları sonucunda uyanan Melike, vücudunu hareket ettiremediğini fark etmiş ve doktorlarından "Yüzde 99 yürüyemez, ancak oturabilirse şükredin" gibi umutsuz bir teşhis almıştır.
Ancak Melike, içindeki umut ve azimle bu olumsuz durumu aşmayı başarmıştır. Önce oturabilme yetisini kazanmış, ardından adım atmaya başlamıştır. Kendisini destekleyen ailesi ve arkadaşlarının varlığı, Melike için büyük bir motivasyon kaynağı olmuştur.
Melike, sosyal medyada hastalığıyla tanındığı için birçok insanın motivasyon kaynağı haline gelmiş ve pozitif mesajlarla desteklenmiştir. Kendi yaşadığı deneyimi paylaşarak diğer hastalıkla mücadele eden insanlara yardımcı olmaya çalışmıştır.
Üç yıl boyunca verdiği mücadele sonucunda Melike, kendi kendine inanmayı seçmiş ve hayatına umutla devam etmiştir. Kendisine destek olan ailesi ve arkadaşlarıyla birlikte bu zorlu süreci atlatmıştır. Melike, korkularını yendiğini ve artık hayatı daha olumlu bir şekilde gördüğünü ifade etmiştir.
Melike Özkorkmaz'ın yaşadığı bu trajik olay, hayatını kökten değiştirmiş olsa da Melike, yaşam sevincini ve umudu hiç kaybetmemiş bir savaşçı olarak öne çıkmıştır. Genç yaşına rağmen, yaşadığı zorluklara karşı mücadele azmi ve içsel gücüyle dikkat çekmektedir.
Melike'nin başkalarına umut olma çabaları sadece kendi yaşamına ilham kaynağı olmakla kalmamış, aynı zamanda sosyal medya aracılığıyla binlerce kişiye ulaşmıştır. Kendi deneyimlerini paylaşarak, hastalıkla mücadele edenlere umut aşılamış ve pozitif bir perspektif sunmuştur. Melike, insanların içindeki gücün ve azmin sınırsız olduğuna inanmaktadır ve bu inancıyla başkalarını da etkilemek istemektedir.
Melike'nin başarı hikayesi, sadece fiziksel iyileşmeyle sınırlı değildir. Aynı zamanda korkuları yenebilme ve yaşamın zorluklarına karşı durabilme konusundaki güçlü iradesini de yansıtmaktadır. Kazadan sonra yaşadığı değişikliklerle başa çıkmak için sürekli bir çaba gösteren Melike, kendi potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için elinden geleni yapmaktadır.
Tedavi sürecinde sürekli olarak ilerleme kaydetmiş ve kendi ayak
Melike, kendi hikayesinin başrol oyuncusu olduğunu ve herkesin kendi hikayesinin kahramanı olması gerektiğini vurgulamıştır. Ona göre, hayal kurmak, azimle çalışmak ve olumsuzlukları aşmak, hastalığın değil, insanın kendisinin kazandığı şeydir. Melike, gelecekte daha parlak günlerin kendisini beklediğine inanmaktadır ve hayatı gülümseyerek karşılamayı sürdürmek istemektedir.
