DEM Parti heyeti, terörist lider Abdullah Öcalan ile İmralı Adası’nda üçüncü kez bir araya geldi. İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde gerçekleşen bu üçüncü görüşmeye DEM Parti’nin önemli isimleri Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan, Ahmet Türk, Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan gibi isimler katıldı. Ayrıca DEM Parti Milletvekili Cengiz Çiçek ve Asrın Hukuk Bürosu avukatı Faik Özgür Erol da görüşmeye eşlik etti. Görüşmenin ardından İstanbul’a dönen heyet, Taksim’deki bir otelde Öcalan’ın silah bırakma çağrısını iletti.
Öcalan’ın çağrısında, “Silah bırakma çağrısında bulunuyorum ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum. Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” ifadeleri yer aldı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, Öcalan’ın çağrısının ardından dikkat çeken bir paylaşımda bulundu. Yönter, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bulunduğu bir fotoğrafı paylaşarak dikkat çekti.
Yönter, bu paylaşımının ardından partisinin İstanbul İl Başkanı Sertel Selim’in, “Büyük işler cesaret ve kararlılık ister… Yüce düşünenler büyük davalara liderlik eder…” sözlerini tekrar paylaşarak destek verdi.
DEM Parti heyetinin İmralı Adası’ndaki görüşmesi, Türkiye’nin terörle mücadele sürecinde önemli bir adım olarak değerlendirildi. Öcalan’ın silah bırakma çağrısı ve DEM Parti heyetinin bu çağrıyı ileterek desteklemesi, barış sürecinde umut verici bir gelişme olarak yorumlandı.
Görüşmede alınan kararların ve Öcalan’ın çağrısının Türkiye’nin terörle mücadele politikalarında nasıl bir etki yaratacağı ise ilerleyen günlerde daha net bir şekilde görülecek. Ancak, DEM Parti heyetinin bu ziyareti ve Öcalan’ın çağrısı, ülke genelinde yeni bir tartışma ve değerlendirme sürecini başlatabilir.
Öcalan’ın çağrısının ardından MHP’den gelen tepkiler de dikkat çekiyor. Özellikle İzzet Ulvi Yönter’in paylaşımları, partinin tutumunu ve yaklaşımını yansıtması açısından önem taşıyor.
Öcalan’ın PKK’ya yönelik çağrısı, terörle mücadelede farklı bir yaklaşımın kapısını aralayabilir. Ancak, bu çağrının gerçekten etkili olabilmesi ve terör sorununa kalıcı bir çözüm getirebilmesi için tüm paydaşların işbirliği içinde hareket etmesi gerekiyor.
Türkiye’nin terörle mücadele sürecinde yaşanan gelişmeler ve alınan kararlar, ülkenin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Özellikle barış sürecinin yeniden canlandırılması ve terör sorununun çözümü için atılan adımlar, Türkiye’nin iç ve dış politikasını şekillendirecek nitelikte olabilir.
Öcalan’ın çağrısının yankıları ve DEM Parti heyetinin ziyareti, Türkiye’nin terörle mücadele politikalarında yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Ancak, bu sürecin başarılı bir şekilde ilerlemesi ve kalıcı bir barış ortamının sağlanması için tüm tarafların samimi ve kararlı bir şekilde işbirliği yapması gerekmektedir.