Edirne, tarih boyunca pek çok medeniyetin izlerini taşıyan bir şehirdir. Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç'a göre, bu şehir sadece coğrafi konumuyla değil, aynı zamanda tarihsel zenginliğiyle de öne çıkmaktadır.

Prof. Dr. Engin Beksaç'ın Uyarısı

Prof. Dr. Engin Beksaç, Roma sur duvarlarının gelecek nesillere aktarılması gerektiğini vurguluyor. Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı olarak, Beksaç, bu duvarların sadece Edirne'nin değil, aynı zamanda Türkiye'nin kültürel mirasının bir parçası olduğunu belirtiyor. Ancak, bu mirasın günümüze ulaşabilmesi için ciddi bir koruma çabasının gösterilmesi gerekiyor.

Sur Duvarları ve Tarihsel Önemleri

Beksaç'ın ifadesine göre, Edirne'deki Roma sur duvarları, kentin kuruluş döneminden günümüze ulaşan nadir arkeolojik anıtlardan biridir. Bu duvarlar, Orta Çağ sürecinde yapılan ekleme ve düzeltmelerin izlerini taşıyor. Ancak, 2000'li yıllara kadar pek dikkat çekmeyen bu duvarlar, kurtarma kazıları sonucunda önemleri anlaşılarak gün yüzüne çıkmıştır.

Birce Akalay ve İbrahim Çelikkol'lu Kuş Uçuşu'nun Final Sezonu Yaklaşıyor! Birce Akalay ve İbrahim Çelikkol'lu Kuş Uçuşu'nun Final Sezonu Yaklaşıyor!

Edirne'nin Unutulan Hazineleri

Prof. Dr. Beksaç, özellikle kazı yapılmayan bölgelerde duvarların iyi korunmadığını ve unutulmuş durumda olduğunu ifade ediyor. Edirne'nin pek çok bölgesinde, hala yüksek şekilde ayakta kalan sur duvarlarının, yapılan kazılarda ortaya çıkan önemli tarihi kalıntılar olduğunu belirtiyor. Ancak, genel olarak bakıldığında, kazı yapılmayan bölgelerde duvarların korunmadığını ve bu eşsiz mirasın göz ardı edildiğini görmekteyiz.

Sur Duvarlarının Fiziksel Zorlukları

Beksaç, sur duvarlarının iklim şartlarından olumsuz etkilendiğine dikkat çekiyor. Kullanılan taşların yapısı nedeniyle zamanla aşınan duvarlar, bu nedenle özenli bir koruma sürecine ihtiyaç duyuyor. Özellikle Edirne'nin iklimi, duvarların dayanıklılığını zorlayan bir faktördür. Bu durum, sur duvarlarının korunma sürecini daha da önemli kılıyor.

Prof. Dr. Engin Beksaç'ın Çağrısı: Koruma Çalışması Şart

Beksaç, sur duvarlarının dikkatli ve planlı bir şekilde korunabileceğini ifade ediyor. Ancak, mevcut durumda duvarların birçok bölgesinin kaderine terk edildiğini belirtiyor. Duvarların özellikle evlerle bitişik olduğu alanlarda, sahipler tarafından korunmaya çalışıldığını ancak bu çabanın yeterli olmadığını dile getiriyor. Bu nedenle, duvar koruma sürecinin bir uzmanlık alanı olduğunu ve amatör bir iş olmadığını vurguluyor.

Gelecek Nesillere Aktarılması Gereken Bir Miras

Sur duvarlarının, Edirne'nin kuruluş döneminden günümüze ulaşan ilk arkeolojik anıt tipi olduğunu hatırlatan Beksaç, bu mirasın özenle korunması gerektiğini söylüyor. Özellikle Edirne'nin tarihi kale kent olarak yaşadığı dönemde, bu duvarların Hadrian tarafından kurulduğu izlerini taşıdığını belirtiyor. Gelecek nesiller için bu eşsiz mirasın aktarılması için ciddi planlamalar ve koruma çalışmaları yapılması gerektiğini vurguluyor.

Edirne'nin Tarihi Mirasına Sahip Çıkma Zamanı

Edirne'deki Roma sur kalıntıları, sadece bir şehrin değil, tüm bir ülkenin tarihine ışık tutan önemli bir mirastır. Prof. Dr. Engin Beksaç'ın uyarıları, bu eşsiz mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması gerektiğini gösteriyor. Koruma çalışmalarının planlı ve uzman bir şekilde yapılması, Edirne'nin tarihî mirasının sürdürülebilirliği için kritik önem taşımaktadır.