Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) Feshane'de düzenlenen bir resim sergisi hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin yaptığı ilk açıklamayı içeriyor. İBB'nin resim sergisi, Yesevi Alperenler Teşkilatı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kürşat Mican'ın şikayeti üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme veya aşağılama" suçundan soruşturma açılmasıyla gündeme gelmişti.
İmamoğlu, soruşturma hakkında şunları söyledi:
Bu soruşturmayı "utanç verici" olarak niteledi ve demokrasiye zarar veren bir adım olarak değerlendirdi.
Adalet adına böyle bir soruşturmanın açılmasının demokrasiyi zedelediğini belirtti.
Ekonomik refah ve huzurun, demokrasinin gelişmişliği ile paralel olduğunu vurgulayarak, sanata ve demokrasiye saygı eksikliğinin ülke imajına zarar verdiğini ifade etti.
Bu tür olayların ülkenin uluslararası imajına zarar verdiğini ve yabancı yatırımcıların ülkeye gelmeme riskini artırabileceğini söyledi.
Hükümet içindeki aklı başında kişileri göreve davet etti ve ülkeye kalıcı zarar verme potansiyeli taşıyan kişilere karşı tedbir alınması gerektiğini ifade etti.
Son olarak, seçimlere yaklaşırken bu tür olayların arttığını ve demokrasi açısından endişe verici olduğunu belirtti.
Bu açıklama, Türkiye'de sanat, demokrasi ve ifade özgürlüğü konularında yaşanan tartışmaların bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, İstanbul'da düzenlenen bir resim sergisi hakkında başlatılan soruşturmaya yönelik yaptığı açıklama, Türkiye'nin demokrasi ve ifade özgürlüğü konularındaki hassasiyetini ve tartışmalarını gözler önüne seriyor.
İBB'nin Feshane'deki sergisi, Yesevi Alperenler Teşkilatı Derneği tarafından yapılan suçlamalar nedeniyle soruşturma konusu oldu. İmamoğlu, bu soruşturmayı "utanç verici" ve "demokrasi adına bir kepazelik" olarak niteleyerek eleştirdi. Sanatın ifade özgürlüğünün temel bir unsuru olduğunu vurguladı ve bu tür olayların ülke imajına zarar verdiğini söyledi.
Açıklamada ayrıca, demokrasi, ekonomik refah ve huzur arasındaki ilişkiye dikkat çekildi. İmamoğlu, demokrasinin gelişmişliği ile ülkenin ekonomik istikrarı ve toplumsal huzuru arasındaki bağlantının altını çizdi.
Bu olay, Türkiye'de demokratik değerler, ifade özgürlüğü ve sanatın sınırları konusundaki derin tartışmaları yansıtıyor. İmamoğlu'nun açıklamaları, bu konularda duyulan endişeyi ve demokrasiye olan bağlılığı yansıtan bir ses olarak görülebilir.
