Suriye’de dengeler değişmeye devam ederken, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) cephesinde dikkat çekici bir kopuş yaşandı. Terör örgütü PKK’nın Suriye yapılanması YPG’nin de içinde yer aldığı SDG’ye bağlı Liva Rakka ve Suvvar Rakka grupları, Şam yönetimine bağlılıklarını ilan etti. Söz konusu grupların toplam silahlı gücünün yaklaşık 4 bin 500 kişi olduğu belirtiliyor.
Beşar Esad yönetiminin devrilmesinin ardından Colani liderliğindeki silahlı grupların Şam’da yönetimi ele geçirmesine rağmen, yeni yönetimin ülke genelinde tam kontrol sağlayamadığı ifade ediliyor. Bu süreçte Şam yönetimi ile Suriye’nin kuzeydoğusunda etkin olan SDG arasındaki gerilim sürüyor. Şam yönetimi, SDG’nin merkezi yönetime entegre olması gerektiğini açıkça dile getirirken, taraflar arasında müzakereler gündemdeki yerini koruyor.
Bu tartışmalar sürerken, SDG bünyesindeki Liva Rakka ve Suvvar Rakka gruplarının Şam yönetimine geçme kararı alması, örgüt içinde ciddi bir güç kaybı olarak yorumlandı.
“SDG meşruiyetini yitirdi”
Türkiye gazetesinden Yılmaz Bilgen’in aktardığına göre, Suvvar Rakka Komutanı Ahmed Aloush, Rakka ile ilgili tüm siyasi ve idari görüşmelerin SDG yerine, yerel unsurlardan oluşan Rakka Vilayeti Siyasi Kurulu tarafından yürütüleceğini açıkladı.
Aloush, yaptıkları açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Rakka Devrimciler Tugayı liderliği olarak, Şam hükümetiyle bizim adımıza müzakere yürütmesi için Rakka Vilayeti Siyasi Kurulu’nu yetkilendiriyoruz. Rakka halkının tek meşru siyasi temsilcisi bu kuruldur. SDG ile yıllarca iş birliği yapmış yapılar, aşiret liderleri ya da benzeri oluşumları kabul etmiyoruz. SDG ve ona bağlı paralel yapılar gayrimeşrudur.”
Yaklaşık 4 bin 500 savaşçıya sahip olduklarını belirten Aloush, bundan sonraki süreçte PKK-SDG yapılanmasıyla herhangi bir ortaklıklarının olmayacağını da vurguladı.
Tutuklular ve çekilme çağrısı
Birleşik bir Suriye hedefiyle hareket ettiklerini dile getiren Aloush, PYD-YPG unsurlarının ulusal polis ve ordu yeniden yapılandırılana kadar kontrol ettikleri bölgelerden çekilerek bu alanları yerel halka bırakması gerektiğini savundu.
Ayrıca SDG kontrolündeki hapishanelerde tutulan tüm tutukluların serbest bırakılması çağrısında bulunan Aloush, DEAŞ mensupları ve ağır suçlardan hükümlü kişilerin ise uluslararası koalisyon denetiminde merkezi bir cezaevine nakledilmesi gerektiğini söyledi. Bu durumun, Şam yönetimi ile DEAŞ tutuklularının geleceğine ilişkin bir anlaşma sağlanana kadar sürmesi gerektiğini belirten Aloush, aksi halde bu kişilerin bölgede kaos yaratmak için kullanılabileceği uyarısında bulundu.
