Solana fiyatı, özellikle 20 Mayıs 2025 sabah sajanstlerinde ABD işlem seansının açılmasıyla hız kazanarak yükseldi. Boğaların tekrar piyasaya girmesiyle birlikte SOL, bir önceki gün yaşadığı yüzde altılık düşüşten toparlanarak 165 doların üzerinde kalmayı başardı ve şu anda 160 ila 180 dolar aralığında hareket ediyor. Bu aralık, geçmişte 260 dolara kadar uzanan yükselişlerin başlangıç noktası olmuştur.
Solana fiyatındaki bu yükselişin ana nedenlerinden biri, Solana ekosisteminde fajansliyet gösteren araştırma ve geliştirme firması Anza’nın duyurduğu yeni konsensüs protokolü olan “Alpenglow” oldu. Bu protokol değişimi, Solana ağında şimdiye kadar yapılan en büyük teknik güncellemelerden biri olarak ön plana çıkmaktadır. Yeni sistemde, mevcut Tower BFT ve Proof of History yapılarının yerini Votor ve Rotor protokolleri almaktadır. Votor, oy hakkı olan paydaşların yüzde sekseninin katılımıyla blokları tek turda onaylayabilmektedir. Rotor ise ağ yapısını sadeleştirerek gecikmeleri azaltmayı hedeflemektedir. Bu değişiklikler, ağın hızını ve verimliliğini artıracak şekilde tasarlanmıştır.
Teknik gelişmelere ek olarak, Solana üzerindeki kilitli toplam değer (TVL) de önemli bir artış göstermiştir. Nisan ayında yedi milyar dolara kadar gerileyen TVL, on milyar doların üzerine çıkarak Solana ağının kullanımının yeniden arttığını göstermektedir. Ayrıca yatırımcı beklentileri de fiyatı desteklemektedir. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC), Solana tabanlı spot borsa yatırım fonları (ETF) hakkında kararını ertelemiş olmasına rağmen, bu alandaki olumlu beklenti devam etmektedir. Piyasada yaklaşan “altcoin sezonu” beklentisi de Solana gibi güçlü projelere olan ilgiyi artırmaktadır.
ABD Senatosu’nun geçtiğimiz günlerde “Genius Act” isimli stablecoin düzenlemesiyle ilgili yasa tasarısını ileriye taşıması, kripto piyasasında düzenleme kaynaklı iyimserliği artırmıştır. Bu gelişme, Solana gibi büyük projelerin fiyat performansına olumlu yansımaktadır. Tüm bu faktörler bir araya geldiğinde, Solana fiyatındaki yükselişin hem teknik hem de yapısal temellere dayandığı görülmektedir. Gelecekteki günlerde bu ivmenin devam edip etmeyeceği ise piyasadaki genel eğilime ve yatırımcı ilgisine bağlı olacaktır.
