CHP’de yaşanan para sayma görüntüleri ve ‘Kent Uzlaşısı’ soruşturmaları kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun, Tuncay Yılmaz, Fatih Keleş, Ertan Yıldız, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve 106 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.
Olayın etkileri devam ederken TBMM’deki oturumu yöneten Meclis Başkan Vekili Sırrı Süreyya Önder’den önemli bir açıklama geldi. Önder, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını doğru bulmadığını belirterek bu duruma sessiz kalmayacağını ifade etti. Önder, demokratik siyasete yapılan müdahalelerin tarihsel olarak hiçbir fayda getirmediğini ve halka karşı irrasyonel sonuçlara yol açabileceğini vurguladı. Önder, Cumhuriyet’in demokratik niteliğinin genişlemesinden yana olduğunu ve siyasi müdahalelere karşı çıkacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Sırrı Süreyya Önder arasında geçtiğimiz günlerde Meclis’te düzenlenen bir iftarda ayaküstü sohbet ettikleri görüntülenmişti. Önder, bu kısa sohbet sırasında Erdoğan’ın kendisinin sağlığını sorduğunu ve aynı şekilde kendisinin de Erdoğan’ın sağlığını sorduğunu aktardı.
Önder ve Erdoğan arasındaki bu samimi diyalog, siyasi çevrelerde dikkat çekti. İki farklı siyasi görüşe sahip ismin karşılıklı olarak sağlık durumlarını sorması, siyasi arenadaki ilişkilerin ne kadar karmaşık ve değişken olduğunu gösterdi.
İstanbul’da yaşanan gözaltılar, siyasetteki gerilimi arttırırken, CHP içinde de tartışmaların derinleşmesine neden oldu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu birçok ismin gözaltına alınması, partide endişe ve kafa karışıklığı yarattı.
Önder’in İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına karşı çıkması, siyasi arenadaki dengeleri değiştirebilir. Önder’in demokratik değerlere ve siyasi müdahalelere karşı duruşu, partisi içinde ve genel olarak siyasette önemli bir role sahip olabilir.
İstanbul’da yaşanan bu olaylar, Türkiye’nin demokrasisi ve siyasi istikrarı açısından önemli bir sınavı temsil ediyor. Siyasetteki gerilimlerin artması, toplumda endişe ve belirsizlik yaratıyor. Ancak, siyasetçilerin demokratik değerlere ve hukukun üstünlüğüne bağlı kalarak sorunları çözme yolunda adımlar atması, ülkenin demokratikleşme sürecine olumlu katkılar sağlayabilir.
Önder’in İmamoğlu’na destek olması, siyasetteki kutuplaşmanın bir nebze olsun azalmasına ve diyalogun güçlenmesine yardımcı olabilir. Siyasetin sert ve çatışmacı tonundan uzaklaşarak, demokratik ilkeler doğrultusunda hareket etmek, Türkiye’nin içinde bulunduğu zorlu süreçleri daha sağlıklı bir şekilde atlatmasına yardımcı olabilir.
Siyasetteki gerilimlerin arttığı ve demokratik değerlerin sıkça tartışıldığı bir dönemde, Sırrı Süreyya Önder’in İmamoğlu’na destek olması önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Siyasetçilerin demokratik değerlere bağlılığı ve hukukun üstünlüğünü savunmaları, ülkenin demokratikleşme sürecine olumlu katkılar sağlayabilir.