Erzurum’un doğal güzelliklerle süslü Bağbaşı Mahallesi’nde yer alan tarihi Taş Camii, hem geçmişe duyulan saygıyı yansıtan hem de doğal çevresiyle büyüleyen bir ziyaret noktası olarak öne çıkıyor. 976-1001 yılları arasında Bagratlı Kralı III. David tarafından inşa edilen bu camii, başlangıçta Meryem Ana ya da Haho Kilisesi olarak hizmet vermiştir. Ancak 19. yüzyılda camiye dönüştürülerek “Taş Camii” adını almıştır.
Taş Camii’nin mimari güzellikleri ve tarihi önemi ziyaretçilerini büyülemektedir. Aslan, boğa, kartal, grifon gibi kabartmalarla süslü olan bu yapı, hem tarihi hem de sanatsal değeriyle ilgi çekmektedir. Özellikle cuma günleri cemaatle dolup taşan camii, Bağbaşı halkı tarafından özenle korunmaktadır.
Taş Camii görevlisi Ömer Faruk Umut, bu tarihi eserin hem dini bir ibadet yeri olarak hem de kültürel bir zenginlik olarak günümüzde hala ayakta olduğunu vurgulamıştır. Ziyaretçilere eşsiz bir tarih ve sanat deneyimi sunan bu mekân, hem yerel halkın hem de yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir.
Taş Camii’nin iç mekanı da büyüleyici detaylarla doludur. Kapalı Yunan haçı ile bazilika planının birleştirilmesiyle oluşturulan yapı, aslan, boğa, kartal, grifon gibi figürlerle süslü kabartmalara sahiptir. Ayrıca, iç mekanın duvarları ve özellikle apsis, İncil’den alınan sahneleri içeren ve Hz. İsa ile Meryem’i tasvir eden fresklerle bezenmiştir.
Taş Camii, tarihi ve kültürel mirasımızın korunmasına ve gelecek nesillere aktarılmasına büyük bir katkı sağlamaktadır. Ziyaretçiler, bu büyüleyici yapının etrafındaki doğal güzelliklerin tadını çıkarırken, aynı zamanda geçmişin izlerini sürme fırsatı bulmaktadırlar.