İzmir’in Foça ilçesine bağlı Bağarası Mahallesi’nde yaşanan trajik bir olayda, eski milletvekili Ahmet Fehmi Işıklar’ın (85) eşi Gülay Işıklar (54), kendi oğlu Can Işıklar (28) tarafından tabanca ile vurularak öldürüldü. Olayın detaylarına göre, Fehmi Işıklar’ın evli ve altı çocuk babası olan Can Işıklar, annesi Gülay Işıklar’a tabancayla ateş etti. Silah seslerini duyanların ihbarı üzerine jandarma ve sağlık ekipleri olay yerine sevk edildi. Yapılan kontroller sonucunda Gülay Işıklar’ın yaşamını yitirdiği belirlendi. Cinayet zanlısı Can Işıklar, jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınarak İlçe Jandarma Komutanlığı’na götürüldü. Can Işıklar, ifadesinde olay sırasında annesi ile tartıştığını ve masa üzerindeki tabancayı almaya çalışırken silahın yanlışlıkla ateş aldığını söyledi.
Can Işıklar, çıkarıldığı hâkimlikte ‘Taksirle ölüme sebebiyet vermek’ suçundan tutuklanarak İzmir Şakran Cezaevi’ne gönderildi. Olayın ardından ortaya çıkan detaylara göre, Can Işıklar’ın olaydan bir gün önce alkollü şekilde kaza yaptığı ve bu nedenle ailesi ile arasının açık olduğu öğrenildi. Olay günü ise alkollü bir şekilde sabaha karşı 5’te eve geldiğinde kardeşleri Fırat ve Dicle ile tartıştığı belirtildi.
Gülay Işıklar’ın sesler üzerine uyandığı ve oğlu Can Işıklar ile neden sabah 5’te eve geldiğini sorguladığı, tartışma sırasında ise Can Işıklar’ın annesini vurduğu ortaya çıktı. Bu acı olayın ardından ailenin yaşadığı travma büyük bir üzüntü yarattı. Gülay Işıklar’ın ani ve acımasızca öldürülmesi, çevresindeki herkesi derin bir şok içerisine soktu.
Olayın detayları medyaya yansıdıkça, toplumda büyük bir infial yarattı. Eski TBMM başkanvekillerinden olan Fehmi Işıklar’ın ailesinde yaşanan bu trajedi, herkesi derinden sarsarken, ailenin yaşadığı acının tarifi imkansızdı. Can Işıklar’ın alkollü bir şekilde eve gelmesi ve annesi ile yaşadığı tartışmanın bu kadar büyük bir trajediye dönüşmesi, herkesi şaşkına çevirdi.
Olayın ardından Can Işıklar’ın tutuklanması, adaletin yerine getirilmesi adına önemli bir adım oldu. Ancak bu acı olayın geri dönüşü olmadığını ve ailenin yaşadığı acının derin izler bıraktığını unutmamak gerekiyor. Gülay Işıklar’ın vefatı, ailenin ve çevresindekilerin hayatlarını sonsuza dek değiştirecek bir travmanın başlangıcı oldu.
Bu tür acı olayların toplumda yarattığı derin etki ve insanların yaşadığı travmalar, insanların birbirine olan saygı ve sevgilerini daha da artırmalı ve şiddetin her türlüsünün önlenmesi için daha fazla çaba sarf etmelidir. Gülay Işıklar’ın ölümü, bir kez daha toplumda şiddetin ve anlık öfkenin ne kadar büyük bir yıkıma sebep olabileceğini göstermiştir. Bu acı olaydan ders çıkararak, benzer trajedilerin yaşanmaması için toplumun daha duyarlı olması gerekmektedir.
