TBMM Genel Kurulu’nda CHP’li Ali Mahir Başarır ile AK Partili Özlem Zengin arasında gerilimli anlar yaşandı. Başarır’ın, “Bu ülkede polis, İçişleri Bakanlığı’nın soruşturması olmadan insanları mı dinliyor?” sorusu Zengin tarafından tepkiyle karşılandı. Zengin, “Herkesin izlendiği ve telefon görüşmelerinin bile takip edildiği bir ortamda, neyi kayda alacağız?” şeklinde cevap verdi. Bu sözler üzerine tartışmanın dozu aniden yükseldi.
Başarır, hükümetin vatandaşların özel hayatına müdahale ettiğini iddia ederek, bu durumun demokrasiye zarar verdiğini savundu. Zengin ise, devletin güvenlik amacıyla bazı önlemler aldığını ve bu önlemlerin hukuk çerçevesinde olduğunu belirtti. Ancak Başarır, bu önlemlerin kişisel özgürlükleri kısıtladığını ve demokratik hakları ihlal ettiğini ileri sürdü.
Tartışmanın devamında Başarır, hükümetin muhalif sesleri susturmak için bu tür uygulamalara başvurduğunu öne sürdü. Zengin ise, bu iddiaları reddederek, devletin herkesin güvenliğini sağlamak için gereken önlemleri aldığını savundu. Ancak Başarır, bu tür uygulamaların demokratik değerlere aykırı olduğunu ve vatandaşların özgürlüklerini tehdit ettiğini vurguladı.
Tartışmanın ilerleyen dakikalarında Başarır, hükümetin muhalif siyasetçileri ve gazetecileri baskı altına aldığını iddia ederek, demokratik hakların çiğnendiğini savundu. Zengin ise, hükümetin terörle mücadele etmek için gerekli adımları attığını ve bu adımların yasal çerçevede gerçekleştiğini belirtti. Ancak Başarır, hükümetin terörle mücadele gerekçesiyle demokratik hakları gasp ettiğini ve ifade özgürlüğünü kısıtladığını öne sürdü.
Tartışma sırasında tansiyon bir anda yükseldi ve karşılıklı olarak sert sözler sarf edildi. Başarır ve Zengin arasındaki gerilim, Genel Kurul’un gündemine oturdu ve diğer milletvekillerinin de konuya müdahil olmalarına neden oldu. Bazı milletvekilleri, Başarır’ın haklı olduğunu savunurken, diğerleri ise Zengin’in açıklamalarını destekledi.
Tartışmanın sonunda Başarır ve Zengin arasındaki gerilim yatıştı ve her iki milletvekili de kendi görüşlerini savunmaya devam etti. Ancak TBMM Genel Kurulu’nda yaşanan bu olay, hükümetle muhalefet arasındaki gerilimi bir kez daha gözler önüne serdi. Her iki taraf da kendi haklılığını savunurken, demokratik değerler ve özgürlükler konusundaki farklılıklar bir kez daha ortaya çıktı. Bu tür tartışmaların demokratik bir toplumda yaşanan normatif bir süreç olduğu belirtilirken, yine de tansiyonun yüksekliği dikkat çekiciydi.
