Trump’ın düşüncesi, “ABD’nin yatırım çekememesi, ABD sermayesinin diğer ülkelere gitmesinin ABD’deki istihdamı olumsuz etkilemesi ve bunun önlenmesi gerektiği” üzerine kurulu. ABD, dünyanın en büyük ithalatçı ülkesidir ve bu ithalat ABD’ye borç olarak ve ticaret açığı olarak yansımaktadır. Bu durumu azaltmak için adımlar atmaktadır. Örneğin, ithal edilen otomobillere %25 vergi konulması, ABD ekonomisine olumlu yönde katkı sağlayabilir.
Trump’ın ticaret politikaları genellikle ülke içindeki istihdamı artırmaya yöneliktir. Kendisi, ABD’nin dış ticaret açığının azaltılması gerektiğine inanmaktadır ve bu amaçla çeşitli vergi ve kısıtlamalar getirmektedir. Özellikle Çin gibi ülkelerle olan ticaret dengesizliğini düzeltmeye çalışmaktadır.
ABD’nin ekonomik gücü dünya genelinde görülmektedir. Ancak, Trump yönetimi ithalatı azaltarak yerli üretimi teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, ithal edilen ürünlere ek vergiler getirilmesi ve yerli üretimin desteklenmesi gibi politikalar izlenmektedir.
Trump’ın ek vergi kararlarının gerekçesi, ABD ekonomisini korumak ve güçlendirmek üzerine kuruludur. Kendisi, ABD’nin diğer ülkelerle olan ticaret dengesizliğini düzeltmek ve yerli üretimi teşvik etmek istemektedir. Bu doğrultuda, ithal ürünlere getirilen vergilerle yerli üretimin desteklenmesi hedeflenmektedir.
Trump’ın ticaret politikalarının etkileri konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Kimi uzmanlar, bu politikaların ABD ekonomisini olumsuz etkileyebileceğini düşünmektedir. Ancak, Trump yönetimi, ithalatı azaltarak yerli üretimi teşvik etmeyi ve ABD ekonomisini güçlendirmeyi amaçlamaktadır.
Trump’ın ek vergi kararları ABD’nin ticaret politikalarını şekillendiren önemli adımlardır. Kendisi, ABD’nin ekonomik çıkarlarını korumak ve güçlendirmek amacıyla bu kararları almaktadır. Ancak, bu politikaların uzun vadede ABD ekonomisine nasıl yansıyacağı belirsizdir ve tartışmalı bir konudur.