ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela hükümetinden ABD’nin sınır dışı etmek istediği mahkumları kabul etmesini talep etti. Trump, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Venezuela’nın, dünyanın en kötü akıl hastanelerinden gelenler de dahil olmak üzere, mahkumları ve akıl hastanelerindeki kişileri derhal kabul etmesini talep ediyoruz. Bu kişiler Venezuela ‘yönetimi’ tarafından ABD’ye zorla gönderilmiştir. Bu ‘canavarlar’ yüzünden binlerce insan ağır şekilde yaralandı, hatta hayatını kaybetti. Onları derhal kabul edin, yoksa ödeyeceğiniz bedel hesaplanamaz boyutlarda olur” şeklinde konuştu.
Trump’ın bu açıklamaları, Venezuela hükümetine karşı sert bir tavır sergilediği ve mahkumların geri kabul edilmesi konusunda ciddi bir tehdit içerdiği şeklinde yorumlandı. ABD Başkanı, henüz bu konuda atacağı adımlara ilişkin detay vermemiş olsa da, söylemlerinde kararlı ve istekli olduğunu belirtti.
Venezuela’nın ABD’nin taleplerine nasıl yanıt vereceği ise merak konusu. Trump’ın bu konudaki baskısının sonuç verip vermeyeceği ve Venezuela’nın nasıl bir tutum sergileyeceği belirsizliğini koruyor. Ancak, ABD’nin bu konudaki taleplerine karşı Venezuela’nın nasıl bir strateji izleyeceği ve bu durumun ülkeler arasındaki ilişkilere etkisi de yakından takip ediliyor.
Venezuela hükümeti, ABD’nin bu taleplerine nasıl karşılık vereceği konusunda henüz resmi bir açıklama yapmamış olsa da, Trump’ın baskıcı üslubu karşısında nasıl bir tavır alacağı merak konusu. Her iki ülkenin de bu konudaki tutumları ve kararları, uluslararası arenada ciddi yankı uyandırabilir ve ilişkileri olumsuz etkileyebilir.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Venezuela’ya yönelik bu sert açıklamaları, uluslararası toplumda da geniş yankı uyandırdı. Trump’ın, insan hakları ve adalet konularında hassasiyet gösterdiği bilinse de, bu tür tehditlerin uluslararası ilişkilere olumsuz etkileri olabileceği endişesi de taşınıyor.