Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), hanehalkı tüketim harcamalarına ilişkin yeni verilerini açıkladı. Bu veriler, vatandaşların günlük yaşamını ve ekonomik zorlukları daha net bir şekilde gözler önüne serdi. 2002 yılında barınma harcamalarının hanehalkı gelirinin yüzde 28’ini oluşturduğunu belirten TÜİK, bugün bu oranının yüzde 33’e yükseldiğini duyurdu. Buna karşılık, gıda harcaması ise yüzde 30’da kalmış durumda.
Gıda ve Barınma Harcamalarındaki Denge Değişti
Yüksek enflasyon ve hükümetin ekonomi politikaları, halkın alım gücünü büyük ölçüde düşürdü. Vatandaşlar, geliri ile geçinmekte zorlanırken, en temel ihtiyaçlar arasında gıda ve barınma harcamalarının önceliği de değişti.
Ekonomi uzmanı İris Cibre, bu durumu sosyal medya hesabı üzerinden şu şekilde değerlendirdi: “2002’de en düşük gelir grubundaki vatandaşlar, gelirlerinin yüzde 39’unu gıdaya, yüzde 28’ini barınmaya harcıyordu. Bugün bu oranlar sırasıyla yüzde 30 ve yüzde 33’e çıkmış durumda.” Cibre, bu verinin, vatandaşların yaşam standartlarındaki düşüşün ve ekonomideki bozulmanın somut bir göstergesi olduğunu vurguladı.
Gıda ve Barınma Harcamaları Arasındaki Dengesizlik
Cibre, vatandaşların gelirinin büyük kısmını artık gıdadan kısmak zorunda kaldığını, bunun yerine barınmaya yöneldiklerini belirtti. “Orta gelirli kesim de benzer bir durumda. Gıda harcamalarından daha fazla tasarruf yaparak, daha büyük kısmını barınma giderlerine ayırmak zorunda kalıyorlar” dedi.
Ekonomik zorlukların en çok hissedildiği alanlardan biri olan gıda harcamaları, vatandaşlar için ikinci plana düşmeye başladı. Cibre, bu durumu şöyle ifade etti: “Eskiden her evde mutlaka et ya da süt bulunurdu. Şimdi ise barınma sorunu o kadar büyüdü ki, gıda harcamalarından feragat ediliyor.”
Barınma Sorunu: Gıda İhtiyacının Önüne Geçiyor
Barınma, artık çoğu aile için temel bir ihtiyaç olmaktan çıkıp, hayatta kalma mücadelesinin merkezine yerleşmiş durumda. Yüksek kira bedelleri, ev sahiplerinin talepleri ve konut fiyatlarının artışı, vatandaşları zor durumda bırakıyor. Bu da gıda harcamalarının geri planda kalmasına yol açıyor.
Uzmanlar, bu durumun yalnızca düşük gelirli kesimle sınırlı olmadığını, orta sınıfın da benzer şekilde zorluklar yaşadığını belirtiyor. Yaşam standartlarındaki düşüş ve artan maliyetler, birçok vatandaşın temel ihtiyaçlarını karşılamada zorluk yaşamasına neden oluyor.