CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, 2025 yılına ilişkin dikkat çeken bir değerlendirme yaparak yılın “en”lerini sıraladı. Geride kalan yılın son derece ağır geçtiğini vurgulayan Başarır, demokrasi ve hukuk alanlarında yaşananların 2025’e damga vurduğunu ifade etti.
Başarır’a göre 2025’te en fazla zarar gören alan demokrasiydi. Seçmenin iradesinin sandıkta ortaya konulduğunu ancak seçim sonrasında yargı, idare ve bürokrasi eliyle bu iradenin etkisizleştirildiğini savundu.
“Hukuk Devleti” Söylemi En Çok Tekrarlanan İfade Oldu
Başarır, yıl boyunca en sık duyulan cümlenin “Türkiye bir hukuk devletidir” olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanı ve iktidar temsilcilerinin hemen her kriz sonrası bu ifadeyi kullandığını hatırlatan Başarır, bu sözlerin tekrarlandığını ancak kamuoyunu ikna edemediğini söyledi.
Ekonomi ve Toplumda Sabır Çağrıları
2025’in en sinir bozucu çağrısının “Biraz daha dişinizi sıkın” söylemi olduğunu belirten Başarır, iktidarın halktan sürekli fedakârlık beklediğini ancak gelir dağılımı ve vergi adaletsizliği konusunda somut bir adım atılmadığını dile getirdi.
Ekonomiye dair en sık kullanılan kaçış gerekçesinin ise “Enflasyon düşüyor ama hissedilmiyor” ifadesi olduğunu söyleyen Başarır, bunun ekonomik bir tespit değil, siyasi bir savunma refleksi haline geldiğini ifade etti.
Rakamlar ile Gerçekler Arasındaki Çelişki
Başarır’a göre en gerçek dışı tablo, büyüme verilerinin açıklanmasına rağmen yoksulluğun artmaya devam etmesi oldu. Ekonomi büyürken sermayenin kazandığını, emeğin payının ise gerilediğini savundu.
“En Büyük Siyasi Kırılma İmamoğlu’nun Tutuklanması”
2025’in en önemli siyasi kırılma noktası olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını gösteren Başarır, bu sürecin sistemin sınırlarını zorladığını belirtti. Başarır, “Aslında tutuklanan yalnızca bir isim değil, sandık yoluyla değişim umuduydu” değerlendirmesinde bulundu.
Kayyum ve Görevden Alma Uygulamaları
Başarır, seçilmiş belediye başkanlarının idari ve yargısal kararlarla görevden uzaklaştırılmasının 2025’te olağan bir uygulamaya dönüştüğünü ifade etti. Yerel yönetimlerin hem mali hem idari olarak işlevsiz hale getirildiğini söyledi.
Hukuk Devletinde Eşik Kaybı
2025’in en büyük hukuk kırılmasının, anayasal düzenin fiilen askıya alınması olduğunu dile getiren Başarır, Anayasa Mahkemesi’nin bağlayıcı kararlarının alt mahkemelerce uygulanmamasını hukuk devleti açısından ciddi bir eşik kaybı olarak değerlendirdi.
Tutukluluk ve İfade Özgürlüğü Eleştirisi
Tutuklamanın istisna olmaktan çıkarak cezalandırma aracına dönüştüğünü savunan Başarır, yargılamaların mahkeme salonları yerine manşetlerde yapıldığını belirtti. İfade özgürlüğünün “kamu düzeni” gerekçesiyle daraltıldığını, sosyal medya paylaşımlarının soruşturma konusu haline geldiğini vurguladı.
Başarır, 2025’te sosyal medyanın bir ifade alanından çok, dava dosyalarının parçası haline geldiğini söyleyerek değerlendirmesini tamamladı.