Türkiye'nin kalkındıkça sadece Türkiye değil, komşu ülkelerin de bundan faydalandığını belirtiyor. Ayrıca, bölgedeki dış politika konularıyla ilgili çalışmaların hızla devam ettiğini ve Türkiye'nin diplomatik trafiğin merkezinde olduğunu ifade ediyor.
Fidan ayrıca, Karadeniz'deki tahıl girişimi ve Karabağ konusuna da değiniyor. Karabağ'da Azerbaycan'ın egemenlik hakkını sağlama yönelik operasyonu hakkında bilgi veriyor ve bu operasyonun Ermeni etnik nüfusu hedef almadığını, tam tersine onlar için daha güvenli bir ortam oluşturma amaçladığını belirtiyor.
Fidan, Türkiye'nin dış politika vizyonunu üstün bir koordinasyonla hayata geçirmek için çaba gösterdiklerini ifade ediyor.
Bakan Fidan, Türkiye'nin ekonomik dinamizminin, kalkınma ve refahın bölge genelinde ihtiyaç duyulan bir faktör olduğunu vurguluyor. Bu kalkınmanın sadece Türkiye'yi değil, güneyden kuzeye, doğudan batıya tüm komşu ülkeleri etkilediğini belirtiyor. Bu bağlamda, Türkiye'nin ekonomik büyümesinin bölgenin genel istikrarı ve refahı için kritik bir öneme sahip olduğuna işaret ediyor.
Fidan, Muğla'nın sahip olduğu doğal potansiyelleri, turizm, tarım, tarih, sağlık, ulaştırma ve eğitim alanlarında yapılan altyapı çalışmalarının önemine dikkat çekiyor. Ancak, bölgenin büyümesiyle birlikte daha fazla altyapıya ihtiyaç duyulduğunu ve bu sürecin sürekli olarak devam ettiğini vurguluyor.
Ayrıca, Fidan dış politika alanında da Türkiye'nin yoğun bir diplomasi trafiğinin ortasında olduğunu belirtiyor. Bu diplomasi çalışmalarının iki temel eksen üzerinde yürütüldüğünü ifade ediyor: Tehditleri bertaraf etme ve fırsatlardan istifade etme. Bu çerçevede, Türkiye'nin ekonomik işbirliği ve yatırım konularına önem verdiğini ve bölge ülkelerinin ekonomik sistemlerine olumlu katkılarda bulunmayı hedeflediğini açıklıyor.
Fidan Karabağ konusuna da değiniyor. Azerbaycan'ın Karabağ'daki egemenliğini sağlama yönelik operasyonunu anlatıyor ve bu operasyonun Ermeni etnik nüfusu hedef almadığını, tam tersine daha güvenli bir ortam oluşturma amaçladığını belirtiyor. Bu sürecin olgun bir şekilde yürütüldüğünü ve herhangi bir sivil kaybı yaşanmadan gerçekleştirildiğini vurguluyor.
Tüm bu açıklamalarla birlikte, Türkiye'nin ekonomik kalkınmasının bölgenin refahı için kritik bir faktör olduğu ve dış politika alanında aktif bir rol oynadığı vurgulanıyor.
