Namaz vakitleri, güneşin hareketlerine göre belirlenmiştir ve her namazın kendine özgü bir zamanı vardır. Özellikle sabah namazı, Müslümanlar arasında en çok merak edilen ibadetlerden biridir. İmsak vaktinin girmesiyle birlikte oruca başlanırken aynı zamanda sabah namazının da zamanı olup olmadığı sıkça sorgulanmaktadır.
Sabah namazının vakti, fecr-i sâdık denilen gerçek tan yerinin ağarmasıyla başlar ve takvimlerde imsak vakti olarak işaretlenir. Dolayısıyla, imsak vaktinin girmesiyle birlikte sabah namazı vakti de başlamış olur. Ancak sabah namazının vakti, güneşin doğmasına kadar devam eder. Güneş doğduktan sonra sabah namazı vakti sona erer ve namaz kılınmaz. Bu yüzden sabah namazı, imsak ile güneş doğumu arasındaki sürede kılınmalıdır.
Sabah namazının vakti, tan yerinin ağarmasıyla başlayan ikinci fecrin doğmasından güneşin doğmasına kadar devam eder. İmsak vakti, yani oruç yasağının başladığı zaman, fecr-i sâdıkın oluşmasıyla başlar. Kur’an-ı Kerim’de bu konuyla ilgili olarak, “Artık (Ramazan gecelerinde) eşlerinize yaklaşın ve Allah’ın sizin için takdir ettiklerini isteyin. Şafağın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yiyin, için sonra akşama kadar orucu tamamlayın.” (el-Bakara, 2/187) ifadelerine yer verilmiştir. İmsak vaktiyle birlikte sabah namazının kılınabileceği belirtilmiştir. Ancak bazı rivayetlere dayanarak Hanefi mezhebine göre sabah namazının biraz geciktirilerek isfar vaktinde kılınmasının daha uygun olduğu ifade edilmiştir. Peygamber Efendimiz de bu konuda tavsiyelerde bulunmuştur.
Sabah namazının vakti, güneşin doğmasına kadar devam eder. Cebrail’in Hz. Peygamber’e imamlık ettiğine dair bir hadiseye göre, sabah namazı tan yerinin ağardığı birinci günde kılınmış ve ikinci günde de güneş doğmasına yakın bir vakitte kılınmıştır. Cebrail, “Bu, senden önceki peygamberlerin (namaz) vaktidir ve (namazlar için) vakit bu iki vaktin arasıdır.” şeklinde ifadeler kullanmıştır.
Bu bilgiler doğrultusunda, imsak vaktinin girmesiyle sabah namazının kılınabileceği ve güneşin doğmasına kadar devam eden bir zaman diliminde bu ibadetin yerine getirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Namaz vakitlerine dikkat edilerek, ibadetlerin gerektiği şekilde yerine getirilmesi önemlidir.
