Miss Universe 2025 yarışması sonrasında yaşanan jüri istifaları ve “kapalı değerlendirme” iddiaları, yarışmanın sonuçlarına dair tartışmaları tekrar alevlendirdi. Fatima Bosch’un kazandığı tacın, skandal sonrası bir “telafi hamlesi” olarak nitelendirilmesi ve Ceren Arslan’ın dört alanda zirveye çıkmasına rağmen elenmesi büyük bir haksızlık tepkisine yol açtı. Bu gelişmeler, halk arasında yarışmada usulsüzlük olup olmadığı ve jürinin değiştirilip değiştirilmediği gibi soruların sorulmasına neden oldu.
Fatima Bosch’un kazandığı tacın gölgesindeki tartışma, yarışmanın başarılı Meksikalı şampiyonunun bile sorgulanmasına sebep oldu. Yarışma öncesinde yapılan bir toplantıda, Miss Universe Tayland Direktörü Nawat Itsaragrisil’in Bosch’u halkın içinde eleştirdiği iddiaları büyük yankı uyandırmıştı. Nawat’ın Bosch’un yeterince tanıtım yapmadığını ve hatta ona aşağılayıcı ifadeler kullandığı iddiaları ortaya atılmıştı. Bu olay sonrasında birçok yarışmacı, Bosch’a destek olmak amacıyla salondan topluca ayrılmış ve bu görüntüler dünya basınında geniş yer bulmuştu. Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum da Bosch’un tavrını övgüyle karşılayarak yaşananlara tepki göstermişti. Ancak Bosch’un tacı alması, sosyal medyada yeni bir tartışma başlatmış ve “Bu sonuç bir telafi hamlesi mi?” sorularının sorulmasına neden olmuştu.
Türkiye’yi temsil eden Ceren Arslan’a yönelik ‘haksızlık’ tepkileri ise yarışmanın en dikkat çeken konularından biriydi. Arslan, sahnedeki hakimiyeti, güzelliği ve aldığı destekle favoriler arasında gösterilmesine rağmen finalde ilk 30’a dahi girememesi büyük şaşkınlık ve tepkiye sebep oldu. Birçok sosyal medya kullanıcısı sonucu “politik”, “adaletsiz” ve “kuşkulu” olarak yorumladı. Arslan’ın yarışma sonrası yaptığı açıklamalar da tepkileri daha da artırdı.
