Bu birim, Türkiye'nin en köklü sanat galerilerinden birinin gizemli sahibi Cemal Bey (Tamer Aksoy) tarafından finanse edilen ve sanat dünyasındaki suçları çözmeye adanmış gizli bir ekiptir. Cemal Bey, sanat galerisini yasadışı işleri örtbas etmek için kullanmaktadır ve aynı zamanda uluslararası bir sanat hırsızları çetesinin Türkiye ayağını yönetmektedir.

Onur, Cemal Bey'in yasadışı faaliyetlerini ifşa etmek ve delilleri ortaya çıkarmak amacıyla uzun süredir çalışmaktadır. Ancak, bu belgelerin nerede saklandığını bulmak konusunda çıkmaza girmiştir. Onur, Cemal Bey'in yakın arkadaşı ve sanat danışmanı Zeynep (Elif Uraz) ile yakınlaşarak, belgelerin galerideki değerli bir sanat eserinin içine gizlendiğini keşfeder.

Onur'un planı, belgeleri çalmak ve Cemal Bey'i adaletin eline teslim etmektir. Ancak işler beklenmedik bir şekilde karmaşıklaşır. Zeynep'in aslında Cemal Bey'in kızı olduğu ve babasını korumak için Onur'un planlarına engel olmaya çalıştığı ortaya çıkar. Aynı zamanda, Onur'un eski bir arkadaşı olan hacker Eren (Barış Arduç) da olaya dahil olur. Eren, belgelerin şifresini çözmeye çalışırken, geçmişteki kişisel hesaplarını da düzeltmeye çalışmaktadır.

Onur, Zeynep ve Eren, birlikte çalışarak hem Cemal Bey'in suçlarını ifşa etmeye hem de kendi geçmişlerinin hayaletleriyle yüzleşmeye başlarlar. Bu sırada, sanat dünyasının cazibesi, gizem ve entrika dolu dünyasında geçen bu macera, üçlünün dostluklarını, sadakatlerini ve kendilerini sorgulamalarını gerektiren bir yolculuğa dönüşür.

Bir yanda adaletin peşinde koşan genç ajan, diğer yanda ailesini korumaya çalışan sanatçı kız ve geçmişiyle yüzleşmeye çalışan dahiyane bir hacker... Bu üç farklı dünyanın kesiştiği noktada, sıradışı bir ekip oluşturarak suçun izini sürerler. Birbirlerine karşı duydukları güvensizlik ve yakınlaşan tehlikeler, Onur, Zeynep ve Eren'i beklenmedik ittifaklara ve duygusal sınavlara sürükler.