Mısır, Suudi Arabistan ve Ürdün dışişleri bakanları, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile bir araya gelerek İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırıları ve artan gerilimi görüşmüşler. Görüşmelerde uluslararası çaba ile taraflar arasında sükunetin sağlanması gerekliliği vurgulanmış, Filistin meselesinin iki devletli çözüm temelinde adil bir şekilde çözülmesi, İsrail'in Filistin şehirlerine yönelik saldırılarının durdurulması ve barış müzakerelerinin başlatılması gerektiği belirtilmiştir.
Ürdün Dışişleri Bakanı ile yapılan görüşmede ise tehlikeli tırmanışın durdurulması ve sivillerin korunması için uluslararası eylemlerin ele alındığı ifade edilmiştir.
Hamas'ın askeri kanadı, "Aksa Tufanı" isimli kapsamlı bir saldırı başlattıklarını duyurmuş, bu saldırı sonucunda Gazze'den İsrail'e binlerce roket atıldığı belirtilmiştir. İsrail ordusu da Gazze'ye savaş uçaklarıyla saldırı başlatmıştır.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında 232 kişinin hayatını kaybettiğini ve 1697 kişinin yaralandığını bildirmiştir. İsrail basını ise saldırılarda şu ana kadar 300 İsraillinin öldüğünü ve ülke genelinde yaralı sayısının 1590'ı geçtiğini açıklamıştır.
Bu gelişmeler, bölgedeki tansiyonun yükselmesiyle birlikte uluslararası arenada büyük endişe yaratmış durumda. Mısır, Suudi Arabistan ve Ürdün'ün, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile yaptığı bu görüşme, bölgesel istikrarın sağlanması için uluslararası işbirliğinin önemini bir kez daha vurguluyor.
Görüşmelerde, Filistin meselesinin çözümü için taraflar arasında sükunetin sağlanması çağrısı yapılması, bu süreçte adil ve kapsamlı bir iki devletli çözüme ulaşmanın önemi vurgulanması önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, İsrail'in Filistin şehirlerine yönelik saldırılarının durdurulması ve barış ve müzakere kanallarının açılması gibi adımların atılması gerekliliği belirtiliyor.
Suudi Arabistan'ın silahsız sivilleri hedef almayı reddetmesi ve uluslararası insani hukuka saygı duyulması çağrısı, uluslararası toplumun dikkatini çeken bir diğer önemli nokta. Bu, bölgedeki çatışmanın insan haklarına saygılı bir şekilde çözülmesi gerekliliğine dikkat çekiyor.
Ürdün'ün de tehlikeli tırmanışın durdurulması ve sivillerin korunması için uluslararası eylemler konusundaki hassasiyeti, bu ülkelerin bölgedeki istikrar ve barışın sağlanması konusundaki ortak endişelerini yansıtıyor.
Hamas'ın "Aksa Tufanı" adını verdiği saldırı, bölgedeki tansiyonun ne denli yüksek olduğunu gösteriyor. Binlerce roketin İsrail'e atılması, bölgedeki gerilimin tehlikeli bir şekilde arttığının bir göstergesi olarak kabul ediliyor. İsrail'in Gazze'ye yönelik savaş uçaklarıyla gerçekleştirdiği saldırılar da durumun ciddiyetini vurguluyor.
Bu çatışma, maalesef her iki taraf için de ağır insan kayıplarına yol açmış durumda. Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in saldırılarında 232 kişi hayatını kaybetmiş ve 1697 kişi yaralanmış durumda. İsrail basını ise bu süreçte 300'ten fazla İsraillinin hayatını kaybettiğini ve 1590'tan fazla kişinin yaralandığını rapor etmiş.
Tüm bu gelişmeler, bölgedeki tansiyonun ne kadar ciddi bir şekilde tırmandığını gösteriyor ve uluslararası toplumun bu konuda acil bir çözüm bulma sorumluluğunu bir kez daha hatırlatıyor.
