İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik olarak başlatılan soruşturma kapsamında 4 gün önce gözaltına alınan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Yolsuzluk” soruşturması kapsamında tutuklandı. İmamoğlu, “Terör” suçlamasından ise serbest bırakıldı. Eşi Dilek İmamoğlu, eşinin tutuklanmasının ardından bir açıklama yaptı.
Dilek İmamoğlu, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Sadece şunu bilmenizi istiyorum; alnımız ak, başımız dik. Haksız, hukuksuz yere alınan kararların hiçbir hukuki tarafı yoktur. Bütün alınan kararlar siyasidir. Biz, yolumuza devam edeceğiz.” Eşinin tutuklanmasıyla ilgili olarak güçlü bir duruş sergileyen Dilek İmamoğlu, adaletin sağlanması için mücadelelerine devam edeceklerini belirtti.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, İstanbul siyasetinde büyük yankı uyandırdı. İmamoğlu’nun destekçileri, sosyal medyada #İmamoğluYalnızDeğildir etiketiyle dayanışma mesajları paylaştı. İmamoğlu’nun tutuklanmasına ilişkin olarak çeşitli siyasi çevrelerden de tepkiler yükseldi. Bazı siyasi parti temsilcileri, tutuklamanın siyasi bir karar olduğunu savundu ve adil bir yargılama süreci çağrısında bulundu.
İstanbul’da yaşanan bu gelişmeler, Türkiye genelinde de geniş yankı uyandırdı. İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla birlikte, ülke siyasetindeki gerginlik daha da arttı. İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından İstanbul’da protesto gösterileri düzenlendi. Göstericiler, İmamoğlu’na destek vermek ve adalet taleplerini dile getirmek amacıyla sokaklara çıktı. Polis, göstericilere müdahale ederek olayları kontrol altına almaya çalıştı.
İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla ilgili olarak uluslararası camiadan da tepkiler geldi. Bazı Avrupa ülkelerinden ve uluslararası insan hakları örgütlerinden yapılan açıklamalarda, İmamoğlu’nun tutuklanmasının demokrasiye zarar verebileceği ve hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı olduğu vurgulandı. Bu açıklamalar, Türkiye’nin demokratikleşme süreci ve insan hakları konusundaki uluslararası itibarına zarar verebileceği endişelerini dile getirdi.
İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla birlikte, Türkiye siyasetindeki kutuplaşma ve gerilim daha da derinleşti. İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından, ülke genelinde siyasi partiler arasındaki polemikler ve tartışmalar arttı. İmamoğlu’nun destekçileri, adaletin sağlanması ve hukukun üstünlüğü ilkesinin korunması için mücadele ederken, karşıt görüşteki kesimler ise İmamoğlu’nun tutuklanmasını destekleyen açıklamalar yaptı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik başlatılan soruşturma, Türkiye siyasetinde önemli bir gündem maddesi haline geldi. İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla birlikte, ülke siyasetindeki gerilim ve kutuplaşma daha da artarken, adaletin sağlanması ve hukukun üstünlüğü ilkesinin korunması konusundaki tartışmalar da devam etmekte. İmamoğlu ve ailesinin, hukukun üstünlüğüne ve adaletin sağlanmasına olan inancı, bu süreçte ön plana çıkmaktadır.
