Yemen’deki İran destekli Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri, görüntülü bir açıklama yaparak Tel Aviv’deki askeri bir noktaya insansız hava aracı (İHA) ile saldırı düzenlendiğini duyurdu. Ayrıca Kızıldeniz’de ABD’ye ait iki savaş gemisinin hedef alındığını belirterek saldırının kanatlı füze ve İHA’larla gerçekleştirildiğini açıkladı.
Husiler, 7 Mart’ta yaptıkları bir açıklamada, İsrail’e Gazze’ye yardımların girişine izin verilmesi için 4 gün süre tanıdıklarını ve aksi takdirde İsrail’e karşı deniz operasyonlarını yeniden başlatacaklarını duyurmuştu. Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi ise ABD’ye ait uçak ve savaş gemilerinin hedef alınacağını ve saldırıların devam etmesi durumunda deniz seferlerindeki engellemelerin Washington’u da içereceğini belirtmişti.
Yemen’deki gerginliklerin artmasıyla birlikte Husilerin saldırıları ve tehditleri devam etmekte. Yahya Seri’nin açıklamalarıyla birlikte bölgedeki tansiyonun yükseldiği gözlemlenmekte. İsrail’in başkenti Tel Aviv’deki askeri noktanın hedef alınması ve Kızıldeniz’de ABD’ye ait savaş gemilerinin saldırıya uğraması, bölgedeki gerilimin artmasına neden olmuş durumda.
Husilerin İsrail ve ABD’ye yönelik tehditleri ve saldırıları, bölgedeki siyasi dengeleri daha da karmaşık hale getiriyor. Özellikle Kızıldeniz’de ABD’ye ait savaş gemilerinin hedef alınması, uluslararası ilişkilerde yeni bir boyutun ortaya çıkmasına sebep olabilir. Bu durum, bölgedeki istikrarsızlığın artmasına ve çatışmaların daha da derinleşmesine yol açabilir.
Yahya Seri’nin açıklamaları, Yemen’deki krizin derinleştiğini ve bölgedeki çatışmaların yayıldığını gösteriyor. Husilerin İsrail ve ABD’ye yönelik tehditleri, bölgedeki güvenlik endişelerini artırırken uluslararası toplumun da bu duruma müdahale etme ihtiyacını ortaya çıkarıyor.
Yemen’deki Husilerin İsrail ve ABD’ye yönelik tehditleri ve saldırıları bölgedeki gerginliği artırırken uluslararası ilişkilerde de yeni bir krize yol açabilir. Bölgedeki siyasi dengelerin daha da karmaşık hale gelmesi, barış ve istikrarın sağlanması açısından ciddi zorluklar doğurabilir. Bu nedenle uluslararası toplumun, Yemen’deki krize ve bölgedeki çatışmalara çözüm bulma konusunda daha aktif bir rol üstlenmesi gerekebilir.